Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

CENNETTİN TAPUSUNU DAĞITIYORUM!

25 Nisan 2022 - 13:59 - Güncelleme: 25 Nisan 2022 - 14:43

Bugün çok değerli dostlarıma önemli bir müjde vermek için kalemi aldım elime. Biliyorsunuz; İstanbul'daki evim kira, Şanlıurfa'daki oifism kira. Bırakın lüks arabaları; bir bisikletim bile yok. Eh işte; kimseye muhtaç olmamak için ömrüm boyunca çalışarak biriktirdiğim üç beş kuruşu da bazı kansızların şikayeti üzerine bloke edildiği için bildiğiniz fakirim...

Cennette peygamer efendimize komşuluğu garanti altına almış bulunmaktayım. 

Yani bildiğiniz CENNETİN TAPUSUNU DAĞITIYORUM!

Evet, şaka değil attığım başlıktaki vaadim. Bugün itibari ile sanatçı, yazar, gazeteci kimliklerimden hatta insan olmaktan istifa ederek zaten uzun olan sakalımı daha da uzatıp şıx (şeyh) olmaya karar verdim!

Pek tabii bu ulvi duygunun biliçnaltı hayallerinden olsa gerek; dün gece çok güzel bir rüya gördüm ve bu rüyayı başta hemşerilerim olmak üzere değerli dostlarımla paylaşmak istedim.

Evet, belki dün gece peygamber efendimiz rüyama gelip bana "Datça depremini üfürüğünle durduracaksın!" demedi ama cennette, peygamber efendimize komşu olmanın nimetlerini gördüm.

Bir kere bu kadar zulme maruz kalıp fakir olduğum için cennetin en güzel yerinden birinde olacağım müjdesini aldım. Hatta 90 ile 120 arasında hurinin bana hizmet edecekleri yeri bile gördüm. Hemen belirteyim ki; kalacağım yer dünya üzerinde bir avuç toprağı olmayan birine göre muzzam derece büyüktü. Ben diyeyim 500, siz deyin 1.500 dönüm arazi üzerinde komşuluk keyfi sürüyordum. 

Elbette orda da rahat durmayacaktım... Sanırım Rus asıllı, uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlü hurilerimden birisi yanımda götürdüğüm kaçak çayımı bir nefeste demleyip önüme koydu. Tam çayımı yudumlayıp eleştirel makale karalıyordum ki meleklerden birisi:

-Sen dünyada yeterince anarşi yarattın! Dua et ki dizboyu fakir olduğun için buralara gelmek nasip oldu sana. Bundan sonra sen de artık yanmaz kefen üretebilir, üfürüğün ile depremleri batıdan alıp Kürtlerin yaşadığı illere gönderebilir, hatta cemaat kurup buradaki fakirlerin siyasi lideri olabilirsin... dedi.

-Vallahı mı? dedim heyecanla ve o anda karar verdim. Dünyada kitap, şiir, şarkı sözü, makale karalamaktan gayrı hele de ticarete çalışmayan aklımda bir ışık yandı. O an bana tahsis edilen binlerce dönüm araziyi metrekarelere bölüp dünyevilere cennet tapusu olarak satmaya karar verdim. Tabi bunu yapmam için tekrar dünyaya dönmem gerekiyordu. Meleğe rica ettim ve gözlerimi açtığımda yatağımdaydım.

Sevgili Dostlar, bundan kelli bana Seyda Hazretleri, şeyh Ekrem diyebilirsiniz. Bu dünyada fazlaca günaha bulaştıysanız korkmayın...

Mesela bulunduğunuz makamdan güç alıp fakir fukaranın rızkını mı çaldınız? Hiç merak etmeyin. Büyük sevap işlemişsiniz zira siz zenginleşirken çaldıklarınızla, sizin ekmeğini çaldıklarınız peygamber efendimize komşu olacaklar. Peki, size ne olacak? Elbette bana gelin. Gelmeden atacağım İBAN'a arsanın genişliğine göre belirlediğimiz parayı yatırın. Size üfürdükten sonra hooop sizde bana komşu olacaksınız.

Ekrem Arpak ne saçmalıyor? dediğinizi duyar gibiyim. İyi de, İstanbul Sultanahmet'te üst katı kaçak alkollü turistik otel işleten, sanırım dört ya da beş maaş alan, her ramazan ayında ATV'den 1 milyon lirasını da gavur parası dolar üzerinden alarak bizlere fakir olduğumuz için şükretmeyi öğreten Nihat Hatipoğlu'na neden şaşırmıyorsunuz?
Bu ülke ne çektiyse diplomalı cahillerden, güzelim İslam Dinimize kene gibi yapışan kam emici, rant vurgunu sözde din adamlarından, üfürükçülerden, sapkın ulemalardan, kanaat ödnerlerinden, giderek örgütleşen (Örnek: FETÖ) cemaatlerden çekti...

Bu ülkede ne çektiysek Kuran-ı Kerim-i anlamadığımız Arapça dilinden okuduğumuz ve yorumladığımız için çektik.

''Can alıp can vermek Allah'a mahsus'' diyen kutsal kitabımızı öpüp başına koyanın ırkçı bir hastalıklı ruh haliyle cinayet işlemesi yüzünden çektik.

''Tüm diller Allah'ın kelamıdır ve biz sizleri kabile kabile yarattık ki anlaşıp kaynaşasınız...'' diyen kutsal kitabımızı öpüp başına koyanın, kendi dilinden, renginden, ırkındanü, mezhebinden olmayan herkese zulmettiğinden çektik...

Bakınız, ben daha bugün memleketimi sömüren kam emicileri eleştirdim diye Kartal Anadolu Adliyesi 50. Asliye Hukuk Mahkemesinde ifade verirken; KURDUĞU tv Kanalında resmen sex yapan, ahlaki değerlerimizi  kedicikleri ile yerlebir eden Adnan Oktar serbest kalıyor bu ülkede.

Bakınız; bir otel odasında hayat kadını ile şehvetli sahneleri sosyal medyaya düşen cübelli hoca bu ülkede hala din adamı diye değerlendirilirken, ben vicdan, merhamet çağrısı yaptığım için ifade veriyorum.

Bu ülkeyi soyup soğana çeviren bazı siyasiler, holdingler dururken benim üç kuruşluk kazancıma soruşturma açtıran Hazine ve Maliye bakanı ile ekonomiyi kurtaracağız öyle mi ve ben dişimle tırnağımla direnirken hayata; Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'nin en pahalı turistik ilçesi olan Bodrum'da yüz milyonlarca liralık külliye inşaa ediyor.

Yahu gerçekten merak ediyorum: Madem fakir olmak peygamber efendimize komşu olmanın garantisi. O halde neden Niha Hatipoğlu benim kadar fakir olmayı seçmiyor. Diyanet İşleri Başkanı neden milyonluk lüks makam aracına biniyor, lüks ötesi külliye inşa ediyor?

Ama en çokta bizim memlekette mesela ucube petrol imar projesinin, Eyyüp Nebi Toki Evlerinin, TMO, insan kaçakçlılığı, tefecilik ve ihale vurgunlarının sahiplerinin kime komşu olacağını merak ediyordum. Artık merak edecek bir şey kalmadı çünkü onlara bi üfüreceğim şaftları kayacak bundan kelli...

Milat Gazetesi yazarı, değerli dost ve aynı zamanda başarılı bir avukat olan Ercan Ezgin'in bugünki paylaşımı beni çok mutlu etti.

Bakınız ne diyor Sn. Ezgin:

Hakaret sayılmayan kelimeler Yargıtay kararları ışığında;
Haysiyetsiz
Nankör
Adın batsın
Kukla
Adam değilsin.
Sana diploma verenin
Eşkıya
Kim oluyorsun
Tombaladan müdür
Siz polis misiniz lan
Dört gözlü
Suratsız seni
Beceriksiz herif
Savcıysanız savcılığınızı bilin
Sen mafyanın avukatı mısın
Ne var lan, bizi mi döveceksiniz
Siz kimsiniz lan
Yalan söylüyorsun
Cins midir nedir
Sahtekarlık yapma, oğlum sen laftan anlamıyor musun
Sen kimsin bana ilaç içirmeye çalışıyorsun, sen dünkü çocuksun
Senin dinin maneviyatın eksik, sana dini öğretmem lazım
Meziyetsiz
Seni paramla satın alırım
Karaktersiz
Lanet gardiyan
Aç gözlü
Görmemiş
İhanet ediyorsun
Bilgisiz
Tecrübesiz
Karı gibi adamsınız
Allah belanı versin
Beddua
Sen kim oluyorsun
Dinsiz
İmansız
Ukalalık yapma
Size de kurumunuza da başlarım
Çemkirme
Aciz zavallı insansın. Şu haline bak
Şizofren hastasısın, iki ruhlusun, doktora git
Sen ne karışıyorsun lan
Sen insan mısın
Siz çetesiniz, defolun gidin vicdansızlar
Hakime siz açıkça taraf tutuyorsunuz
Eğitimsiz
Lan polis oldunuz da ne oldunuz, senin psikolojin bozuk
Beğenmiyorsan başka kapıya git
Defol evimden
Allah senin belanı versin
Allah senin canını alsın
Allah seni bildiği gibi yapsın
Yarını göremezsin inşallah
Allah senin çocuklarından çıkartsın bu acıyı
Hepiniz yiyicisiniz, bu memleketi yediniz bitirdiniz
Sen çok tehlikeli birisin
Körler sağırlar birbirlerini ağırlar
Beni karakola götürecek adam anasının karnından doğmadı
İhanet ediyorsun
Görmemiş
Adın batsın
Pis olan sensin
Lan kelimesi
Defolun
Sen bu işi bırak domates sat
Çek lan arabanı kapımın önünden…
Sen beş para etmez bir insansın, hayatta güvenilebilecek en son insansın ve sen vicdansız bir insansın…
Basitsin, sizin gibi insanların Allah’ı olduğuna inanmıyorum…
Vicdansız herifler…
Allah belanı versin, ne biçim insansınız…
Senin dinin maneviyatın eksik, sana dini öğretmem lazım..
Çiftlik agası…..senin çenen çok düşük. sesin çok çıkıyor.
Sana ne kızım, sen kimsin, dağdan gelip bağdakini kovuyorsun…
Buraya bir daha gelme lan oğlum…
Siz genişsiniz…
Amele karısı…
Git hangi orospuyla gezersen gez…
Sen zenginden yanasın, sen benim yerimi zorla aldın…
M….benim paramı nasıl yedin, hiç utanmadın mı terbiyesiz…
Oynaşma
Amk yerinde herkes işini yapacak
Delikanlı değilsin, sen karısın…
Herkes haddini bilsin, lanet olsun, yazıklar olsun…
Yaşlısın, gözlerin görmüyor, sen git gençler gelsin…

Genç, sen daha küçüksün, ağabeylerin gelsin sana öğretsinler bana nasıl davranacağını…
Allah büyüktür, Allah senin de belanı versin…

Siz benim anneme ne yapıyorsunuz, bırakın annemi lan….

Üstte sayılan sözler karşı tarafın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı gerekçesiyle hakaret suçundan ceza verilmez. Kaba ve nezaket dışı değerlendirmektedir.
Gerçi bundan kelli seydalık ve şeyh olmam hasebi bile yakışmaz diyebilirsiniz ama madem bu sözlere ceza verilemiyor; o halde:

Yukarıdaki tüm sözleri fakir fukaranın alınterini çalanlara, dinimizi sömürenlere, sahtekarlara, yalancılara, zalimlere atfediyorum.

Not: Cennetten tapu satışlarım devam etmektedir. İlk başvuru hakkı Eyyüp Nebi Toki Evleri, Petrol İmarı Projesi, Ankara'da metresi olan siyasiler, yeğenleri sigara ve silah kaçakçılığı yaptıkları halde kurtaran siyasiler, şantajcı, hırsız gazeteciler, insan kaçaklığı yapanlar, sapık STK başkanı, kurum müdürleri, nepotistlerdir. Çünkü onların ihtiyacı olacak. Zira cehennem ateşinde öyle bir yanacaklar ki...

Ulan ne çektiysek cahil aklımızdan çektik. Madem öyle cehaletten istifa edip şeyh ve seydalık makamına arzı endam ediyorum. İlk müridime 100 metrekarelik tapu bedeva... 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.