Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

MÜJDEM OLSUN & URFA'DA SEÇİM BİTMİŞTİR!

25 Ocak 2024 - 16:55 - Güncelleme: 25 Ocak 2024 - 17:40

Soğuktu Kasım Ağabey, çok soğuktu... 

Gece boyunca göğün göğsünden kopup lapa lapa dökülen kar taneleri beyaz bir yorgan gibi örtüyordu İstanbul'un 7 tepesini. 

Yıl 99'du ve son 30 yılın en sert kış mevsiminde titriyor, üşüyordu İstanbul. Kar yağışı durmuş, dokunduğu her cismi donduran zemheri bir ayaz tüm acımasızlığı ile esir almıştı şehri. 

Aylardır iş arayan ben, balkonda tüm çaresizliğim ile gecenin soğuğunu iliklerime kadar hissederek bakıyordum şehre. 

Bacalardan göğe yükselen kül rengi dumanlardan savrulan kömür kokusu siniyordu çaresizliğimize. 

İşsizdim evet...

11 aydır biriken kira borcu, içi boş soba, mutfakta bir dilim ekmek, biraz peynir, 3-5 tane zeytin tanesi; battaniyelere sarılmış üşüyen annem ve 2 çocuğa bakarken tükenen ömrüm. 

Balkonda sokak lambasının loş ışıklarıyla aydınlattığı kar tanelerinin altındaki toprağa seslendim:

- Bana bir yer aç, çok yoruldum, sana geleceğim toprak ana! Dedim ıslak gözlerimden dökülen gözyaşı yağmurlarını silerken. 

-Daha dur, daha değil! Dedi toprak. 
-Çocuklarının sana ihtiyacı var. Ben sana kucak açmayacağım ama sen onlara kucak açacaksın. Daha dur, daha değil... 

-Evet, canın yanıyor biliyorum ama sen yinede ayakta duracaksın.

Şimdi 50 yaşımdayım ve toprak ana haklı çıkmıştı. Ekmek kavgasında sayısız kere yaralandım. 

Şimdi sen ve bu satırları okuyan herkes diyeceksiniz ki 

-Bu yerel seçim süreci ile senin hayat kavganın ne alakası var?

Olmaz olur mu Kasım Ağabey? 

Ömrümün çoğunda yaşadığım derdin, kederin, memleket hasretinin yegane sebebi; yoksulun giderek tükendiği, zenginin şişkin karnına hayatlarımızı verdiğimiz bu coğrafyada doğmaktı. 

Dünyanın en bereketli topraklarında yetmedi birilerinin doymak bilmeyen gözlerine. 

Biz çalıştık, onlar silip süpürdüler... 

Eşit davranmadı hayat bize. Birilerinin babaları ya zengindi ya siyasetçi. Bizim babalarımız ya öldüler işte, kahırdan, ilaçsızlıktan ya da çaresiz birer işçi, emekçi... 

Oy verdikçe oyulduk. Güvendikçe soyulduk ve sonunda olan oldu işte. Ne ahlak kaldı ne adalet ne sevgi ne hukuk ne vicdan... 

Sevginin yerini nefret alırken tefecilik, rüşvet, nepotizm, torpil boy vermeye başladı altın başak buğday tanelerinin, pamuğun, zeytinin, ay çiçeklerinin boy vermesi gereken topraklarımızda.

Siyaseti, basını, bürokrasisi, STK'sı kirlendikçe lağım çukurunda debelendik. 

Eskiden parmakla gösterip uzak durduğumuz kötüleri ve kötülükleri baştacı ederken dürüst kim varsa ötekileştirdik.

Dürüst olmanın aptallık ve kabahat gibi karşılık bulduğu garip bir zamanın orta yerinde insanlığımızı yitirdik. 

Ben 7 yaşındaydım mevsimlik işçilerimiz ölürken şimdi 50 yaşımdayım yine ölüyoruz gurbet ellerde mesela. 

Ben çocukken karanlıkta ders çalışıyordum şimdi şehrin merkezinde koyu bir karanlığa
​​​​​​ hapsediyor DEDAŞ.

Ben çocukken doktor yoktu, ilaç alamazdık şimdi de doktor yok ilaç var ama alacak para yok. 

Ben çocukken siyasetin etiğ, ahlakı vardı. Şimdi diz boyu rezlatin içinde yüzmekte. 

Gazeteci dediğimiz büyük adamdı, saygındı çocukluğumuzda şimdi kalemşörler, harçlıkçılar çoğaldı. 

SEN DE ÖDEDİN BEDELİNİ! 

Böyle bir düzende dürüst olmanın, halk için siyaset yapmanın en ağır bedelini sen de ödemedin mi Kasım Ağabey? 

M. Kasım Gülpınar olmak zordu, öyle kalmayı mucize haline getirmediler mi? 

Alçakça tezviratlarla seni genel merkeze şikayet edenlerin dertleri dürüst olman değil miydi? 

Birileri milletvekilliğinin makamını satarken yıllarca vekil maaşını yoksul çocuklara bağışlamanı içlerine sindiremediler işte. 

Yukarıya milletvekillerinin seni istemediğini söyleyenlerin dertleri senden rant alamayacak olmaları değil miydi? 

Senin sayende bugün TBMM'de vekil gömleğini giyenlerin vefasızlıklarının nedeni tam da bu dürüstlüğün kısacası "Kasım yemez, yedirmez!" Korkusu değil miydi? 

M. Kasım Gülpınar'ın devletin vidanjörü ile sigara ve silah kaçakçılığı yaptığı, yakalandığı halde serbest kalan yeğenleri yoktu. Bu işlerine gelmedi işte. 

M. Kasım Gülpınar'ın ihale alan kardeşi, oğlu, kızı yoktu. Bu nasıl olabilirdi? Çünkü onların çoğunun vardı... 

M. Kasım Gülpınar'ın belediyelerden ihale alan yakınları veya şirketi yoktu. Ama onlar ancak hayatlarını böyle idame edebilirlerdi... 

M. Kasım Gülpınar'ın ailesi ve yakınları faizle para dağıtmadı kimseye ama onlar gırtlağına kadar çökerdiler düşkünün.

-M. Kasım Gülpınar başkan olursa müridleri belediyeye kimseyi sokmaz! İftirası atan ahlaksızlar adları gibi biliyorlardı senin tek bir yakınının belediyelerde çalışmadığını, ihale almadığını, torpile ve rüşvete bulaşmadığını. 

Kardeşini öğrencisi olmayan fakülteye dekan yapan çapsızın seninle derdi rant bahçesine çevirdiği belediyelerden halkın, fakir fukaranın parasını sen olunca sömüremeyecek olmak değil miydi? 

Son seçimde kendi köyüne ancak jandarma eşliğinde girebilen zatın alçakça sürekli senin ancak 5-10 bin oyun olduğunu iddia etmesinin sebebi neydi? 

Hesud-luk karakter meselesiydi. Karaktersizlerin seninle derdi rantın ellerinden gitme korkusu değildi de neydi? 

SENİNLE YÜRÜMEK ZOR İŞ! 

Bu şehirde bırak Mehmet Kasım Gülpınar olmayı, sana inanmak ve hakkı, hukuku, adaleti, gerçeği savunmak bile zor iş Kasım Ağabey.

Tek kelime bile etmeden halime bakıp anlayan bir çift göz tanıdım ben. O da merhum annemin gözleriydi Kasım Ağabey. 

Sence hastanenin soğuk gusılhanesinde kefene sarılı annem, gözleri açık neden saatlerce bekledi beni ve neden mevlüdü okunurken kelepçeler vuruldu bileklerime? 

M. Kasım Gülpınar'a inanmanın bedeli ağırdı çünkü. 

Gözaltılar, hukuksuz cezalar, emek gasplarının nedeni sana inanmak değil miydi? 

Velhasıl Kasım Ağabey, bu seçim öyle sıradan BŞ belediye başkanını belirleme seçimi değil artık. 

Bu seçim VİCDAN ile CÜZDAN'ın kapışmasıdır. 

Bu şehir yerle bir edilen tüm insani değerlerin yeniden yeşermesi için umudunu sana bağlamıştır. 

Bu şehrin onurlu insanlarının göğüslerinde insan olmanın, hakkın, hukukun, adaletin ateşi yanmış, aydınlık yarınlara dair M. Kasım Gülpınar inancı ile ayağa kalkmıştır. 

Seçim bitmiştir yani... 

Ve sen kazanacaksın biliyorum...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.