Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

NE DİYOR YAŞAR HANIM!

28 Ekim 2023 - 01:38 - Güncelleme: 28 Ekim 2023 - 11:23

İslam Aleminin de bütün dünyanın olduğu gibi Gazze'de yaşanan tarihin en kanlı ve ağır soykırımlarından birini birkaç cılız kınama dışında sadece izlediği bir süreci yaşıyoruz. 

2 milyon Filistinli ölümün kucağına itildikleri göçe zorlanıyor. Şimdiye kadar ölen 6-7 bin insanın yüzde sekseni çocuk. 

Kanımca bu saatten sonra Müslüman devletlerin hükmü kalmamıştır...

Artık her müslüman fert, yeni bir nizamı kurmak için çalışmak zorunda. Kendini ve ailesini korumak için devletlerden müstesna, birlik olmak zorunda. Gazze'nin yalnız bırakılması, zamanla her milletin yalnız bırakılacağı anlamına geliyor.

Hal böyle iken kendi ülkemiz ve şehrimizin ticari, ekonomik, sosyolojik, siyasi gündemini tartışmak, kaleme almak fazlasıyla yavan kalıyor ama gerçek şu ki hayat bir şekilde devam ediyor. 

Her ne kadar ülkemizde siyonistlerin el birliği yaptıkları katliama tepkiler yağıyor olsa da gizli gündemimiz yaklaşan yerel seçimler aslında. Hem de bu savaşın dünya ekonomisine yansıması muhtemel olumsuzlukları ortada iken. 

Hoş, ülke ekonomisinin de tkırında olduğunu söylemek mümkün değil ya ama savaşın gölgesindeki asıl gündemimiz yerel seçimler. 

Geçen gün Ankara'daydım. Her seçim mevsiminde olduğu gibi Çukurambar yine küçük Urfa'ya dönmüş ve TBMM koridorlarında başkanlık hayali kuran zenginler, ağalar, ağa çocukları, sözde kanaat önderleri, üç beş milyonu olan sözde iş adamları vs vs vs

Son yıllarda hepimizdeki özgüven patlamasının parçaları Ankara'ya yayılmış vesselam. Peki durum ne? 

Demokratik bir ortamda herkesin seçme ve seçilme hakkı var elbette. Ben bu hakkı kullanmak için Ankara'da lobi yapanların Şanlıurfa'ya dair projelerini ve var olan sorunlara bakış açısını öğrenmek istedim. Nerdeee? (!) 

Emin olun çoğu bu şehrin sağlık, eğitim, ekonomik, zirai, işsizlik, mülteci, yol, su ve enerji sorunlarından bihaberdiler. 

Emin olun çoğunun ilk önceliği ülke siyasetinin son dönemlerde siyasilere sunduğu zenginleşme pastasından bir-birkaç dilimi kapmak, kolay yoldan zengin olmak. 

Öyle ya, belediye başkanı veya milletvekili olmak kısa sürede korkunç bir rantın üzerine oturmanın kapısı artık. O kapıdan içeri girenler asla geri dönüp arkalarına bakmadılar. Giden zenginleşti, kalan aç-lar bizimdir masalını dinledik yıllardır. 

Geçenlerde tesadüfen okuduğum bir makalede Mardin  ve Şanlıurfa siyasetine dair çok önemli tespitler yer alıyordu. 

Diyarbakırlı olduğunu öğrendiğim Yaşar İçen Hanımefendi kaleme almıştı makaleyi. 

"Türkiye sıcak yurt dışı gündemi ve 6 Şubat depremlerinin rehabilitasyonu eşliğinde 2024 Yerel Seçimi’ne hazırlanmaya da çalışıyor. Bugün bu konuya bölgeden bir parantez açmak istiyorum. Ve bunca hengame arasında vatandaş “kimler aday olmalı” sorgusunu hangi kriterler üzerinden yapıyor bir bakalım.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan sosyal-kültürel-psikolojik-ekonomik-travmatik devinimin vatandaşta adaylara dair nasıl bir beklenti oluşturduğunu doğru okumalı siyasi partiler.

Neden mi? 6 Şubat Depremleri bölgede ciddi bir sosyolojik kırılma yarattı. Hayatını kaybedenler, yaralılar, engelli kalanlar, evini ve işini kaybedenler, sevdiklerinden ayrı düşenler eşliğinde büyük anlamda maddi-manevi hasar alan şehirler şimdi gönül verdiği partiyle birlikte kendisini anlayan başkanları da istiyor.

Anlayan, hızlı çözüm üreten, gençlere hitap eden, samimi, sempatik, kıvrak zeka sahibi ve günceli yakalayıp kitleleri peşinden sürükleyen güçlü duruşa sahip başkanlar…

Ve burası çok önemli; “vatandaş seçeceği başkanın dini-ideolojik kalıplara sıkışmasını istemiyor”! Yani “bana CEO mantığında donanımlı-vizyoner-yürekli bir başkan lazım” diyor vatandaş." Diyordu ısrarla. Doğru söylüyordu Yaşar Hanım ve işte o Yaşar Hanım biz Urfalı'ların görmediği veya görmekte geç kaldığı bir gerçeğin altını çiziyordu. 

"Ve bölgeden takdir ettiğim bir ismin daha kulaklarını hemen çınlatmak istiyorum; AK Parti MKYK üyesi ve Genel Başkan Danışmanı Kasım Gülpınar. Urfa ve bölgede “aileden gelen” bir teveccühün mirasçısı olan Kasım Gülpınar, devraldığı aile mirasının üzerine yatmamış elbette. Bilgi, tecrübe, duruş ve cesur yüreği ile girdiği her ortamda farkını gösteren Gülpınar aile mirasını çok daha üst seviyeye taşımış. Ve hangi partiye oy verirse versin bölge insanının tamamının itibar ederek otorite kabul ettiği bir isim."

Son cümleye dikkat lütfen! "Hangi partiye oy verirse versin bölge insanının tamamının otorite kabul ettiği bir isim..."

Kimin için diyor bunu; M. Kasım Gülpınar için. Peki bölge insanının Gülpınar'ı koşulsuz ve sorgusuz otorite kabul etmesinin altındaki neden neydi? 

Dürüstlük, vizyon, bilgi birikimi, Gülpınar soyadının tarihten gelen saygınlığı mı; etkisi var elbette ama çok daha fazlası var ve o fazlalar da Yaşar Hanımın satır aralarında duruyordu. 

Urfa Halkı da, bölge halkı da gerçekten anlayan, hızlı çözüm üreten, gençlere hitap eden, samimi, kıvrak zekaya sahip ve kitleleri peşinden sürükleyen başkan profillerini istiyor artık. Tüm bu özellikler Gülpınar'da fazlasıyla mevcut hatta fazlası da var. 

Bölge ve Urfa halkı artık ranta bulaşmamış, rüşvet almayan, iş takipçiliği yapmayan, akademik geçmişi olan başkanları görmek istiyor. 

Bölge halkı artık cahil, vizyonsuz, beceriksiz, güçsüz isimleri görmek istemiyor. 

Bölge halkı artık üç oy karşılığı olmayan, sapkın, yalancı, riyakar, algıdan beslenen tipleri görmek istemiyor. 

Aslında Yaşar İçen'in tespitlerine eklenecek fazla sözüm yok. Kaldı ki Ak Parti Genel Merkezinin günlerdir yaptırdığı ve kimi BŞ Belediye Başkanı görmek istiyorsunuz? Anketi Urfa Halkının Yaşar Hanım gibi düşündüğünü gösteriyormuş zira M. Kasım Gülpınar ismi uzak ara en çok istenen isim... 

Velhasılıkelam Yaşar Hanım biz Urfalı'ların görmeğini görmüş ve M. Kasım Gülpınar diyordu. Alın size en ideal aday diyordu yani. 

Haydi hayırlısı...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.