Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

RUAHATAV'DA KADIN ÇIĞLIĞI!

04 Kasım 2020 - 00:03 - Güncelleme: 04 Kasım 2020 - 00:59

Mevsimler mi değişiyordu yoksa gökyüzü mü isyan ediyordu Ruhatav'da olup bitenlere... Ruhatav soğuğun nefesleri kestiği böyle bir sonbahar akşamı görmemişti...
Canı yanmış, öfkeli ve intikam peşinde hırlar gibi esen rüzgâr Ruhatav' ın yoksul mahallelerinde yarı aç uyuyan insanların pencerelerini döverken, daha o gün yoksulu ihalelerle, torpille, tefecilikle sömürenlerin pencerelerine ninni gibi vuruyordu.
Hey gözü kör olası yoksulluk!

Rüzgâr bile adama düşman oluyor ya...
Kejanov ağır adımlarla kaldığı otele doğru yürürken gökyüzünün telaşlı bulutları yaz boyunca biriktirdiği gözyaşlarını yağmur diye akıtmaya, yağmur Kejanov'un yüzünden beton zemine akmaya başlamıştı.
 
Rüzgâr bir ara kadın çığlığına benzer bir ıslık mı çaldı sanki. İhanetin acısıyla inleyen bir kadın çığlığı...

-Yapma!
-Akşam akşam nereye giderim?

Diye yalvarıyordu genç bir kadın. İki evladıyla karısını kapı önüne koyan genç adamın öfkesi dinmiyordu.

-Biraz yağmurda, soğukta kal da aklın başına gelsin!
Diye bağırdı. İki çocuk şaşkındı ve ağlıyorlardı. Başkan kocasının kendisini aldattığı yetmezmiş gibi şimdi de kapıya konuyordu.
Oysa kocası siyasete girmeden önce mutlu bir yuvaları vardı... Ne olduysa makam ve para kara kedi gibi girmişti aralarına. Bir de başkent Moskova'daki sarışın kadın...
Akşam karanlığında öfkeli adamın yüzünü seçmek zordu ama Kejanov uzaktan da tanımıştı onu...

Yağmur yağmaya, rüzgâr esmeye Ruhatav kirlenmeye davam ediyordu...
Lüks bir restaurantta bir parlamenter ile belediye başkanı kahkahalar eşliğinde ortak oldukları yeni iş yerini kutluyordu.

Ruhatav'ın bir başka köşesinde belediye başkanının yeğeni yüzlerce kişiye istihdam sağlayacak yatırım projesine ortaklık şartı koyıp zıçıyordu içine!
Sivrek'te Fethinanov ve Şezmanov'un ucube ihaleleri devam ediyor, Sivrek halkı ise işsizliğin, REDAŞ'ın (Rusya Enerji Dağıtım Şitketi) tefecilerin, berbat yolların pençesinde yaklaşan kışa hazırlanıyordu.

Virşeir' de amca, yeğen ve parlamenter saltanatı koca ilçeyi yutarken skandallar bitmek bilmiyordu.
 
Ruhatav ikiyüzlüydü o akşam.
 
1- Üşüyen yoksulların
2- İhale vurguncusu, tefeci, torpil ve rant uzmanı ile aşk böcekleri siyasilerin şehri...
 
Birisi başkent Moskova da yeni sevgilisi ile lüks mekânda binlerce lira hesap öderken bir anne aç çocuklarına pişireceği bulguru borç bulma telaşındaydı.
Yanından geçti bir cafede bir başkanın oğlu ile iş insanlarının muhabbetini gördü Kejanov. Alkollüydüler oysa daha bu sabah cuma namazı (Pardon) Klise de pazar ayininde görmüştü hepsini.

Gerçi Stanbola da kumar onarken dayak yemişliği de vardı bunun.
O akşam zemheri bir soğuk çökmüştü Ruhatav'ın üzerine. Üşüyen yoksullardı sadece...
Ruhatav da kocası tarafından yasak aşkı için kapı önüne konan bir kadın çığlığı yankılanmadı sadece...

İş ararken edepsizce taciz edilen nice masum kızların, kadınların çığlıkları vuruyordu gökyüzüne...

Nice yoksul annelerin, biçarelerin, hastaların çığlıkları don tutuyordu akşamın soğuk fırtınasında...

Not: Sanırım artık ezberlediniz. Bu hikayede adı geçen kişi, mekan ve şehirler yazarın uydurmasıdır vesselam. Gerçek kişi ve kurumlarla alakası yoktur vesselam.

hel lo vesselam...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.