AHLAKSIZ KADIN!

AHLAKSIZ KADIN!

"Altı masum çocuktuk dağ başında. Üstümüze basıldı böcekler gibi! Kedi yavrusu desem, kedi yavrularının bile anneleri vardır. Oysa bizi dağ başında bir Allah bir de ablamız koruyordu. Aradan on yıllar geçti ki hala anlamış değilim: Kimse bizi niye sevmedi hiç... "

Oldum olası oyunculuğu kadar özel yaşamında hayata karşı gösterdiği sağlam duruşunu da çok sevdiğim Binnur Kaya'nın başrolde olduğu, ünlü psikyatrist Gülseren Budaycıoğlu'ndan gerçek hayatların alıntılandığı" Kırmızı Oda" adlı dizinin bir kadın karaketerinin repliği ile başladım yazıma.

Belki içimde bir türlü dinmeyen anne acısı da katmerledi ama izlerken gerçekten darmadağın olduğum bir hikayeydi...

Hikaye kısaca şöyle:

Genç adam genel evde bir hayat kadınına aşık olur. Aşkı o kadar büyüktür ki, sonunda kadını kaçırır ve bir dağ köyüne yakın ormanlık içinde barakadan bir evde sıfırdan bir hayata başlarlar... 

Çiftin 6 çocuğu olur. Aradan 14 yıl geçer ve birgün garip adamlar evlerini basar, adamı hunharca öldürür çocuklardan en büyüğü olan kızı kaçırırlar. Kız günler sonra bulunduğunda tecavüze, işkenceye uğramış, perişandır.

Anne, eşinin ölümünden kendini sorumlu tutmuş yıkılmıştır. Ancak altı çocuğa bakmak zorundadır. Mahalle Kahvehanesinde otururken namus satıp "bu o..u ve piçleri köyümüzde ne arıyorlar?" derken her akşam önce o anneyle ölene kadar sonra 14 yaşındaki ablayla para karşılığında ilişkiye girerler! "

Dizideki diğer abla (anlatıcı) ablası için."ablam bizim tek sahibimizdi. Karnımızı bedeniyle doyuran çaresiz, anne kokulumuz. Ve her akşam ablama parayla iğrenç sapkınlıklar yapan toplum onun için ahlaksız kadın diyorlardı" derken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Not: Dizi devam ediyor ve anlatıcı kadının hikayesi yürek yakmaya devam edecek belli ama biz dönelim gerçek hayatta birbirine karışan değer yargılarına.

Gerçekten o abla mıydı ahlaksız yoksa o altı sübyana kol kanat germek yerine tecavüzü, açlığı, sefaleti layik gören toplum mu?

Genel Ev işletenlere pezevenk yerine parası için iş Adamı diyen de, o şerefsizin eline masum insanların bedenine tecavüz etmek için köle deyi veren toplum aynı toplum değil mi?

Namus iki bacak arasında öyle mi?

An itibari ile kurban olduğum Allah'ın dininden sapıp kendi yarattıkları dini öğretilerin demogojileri ile çocuk, genç, anne demeden tecavüz edenler ahlaklı ama tecavüze, haksızlığa maruz kalanlar ahlaksız öyle mi?

Körpe beyinlere ırkçılığı monte eden namussuzlar ahlaklı ama bütün diller Allah'ın kelamıdır, ille de barış diyenler ahlaksız öyle mi?

Misal benim şehrimde
 *tefeciliğe yol veren, 
*nepotizm ile masumun hakkını, işini, aşını, ihalesini akrabalarına peşkeş çekenler ahlaklı, ama buna karşı çıkan yazar sanatçı Ekrem Arpak annesinin taziyesinde gözaltına alınacak kadar ahlaksız öyle mi? 
*iş aramak için kendilerine sığınan gencecik kızları, biçare anneleri taciz eden şerefsizler ahlaklı, o şerefsizleri eleştiren bizler ahlaksız öyle mi? 
*gencecik kızı evlendirme bahanesiyle kandırıp intihara sürükleyen it serbest ve ahlaklı, evlenme hayali kuran kız ahlaksızdı öyle mi? 
*16 / 17 kamyon kirasına 32 ile 35 milyon arası kira veren ve buna ihale ile şehre hizmet diyenler ahlaklı, buna isyan eden Ekrem Arpak ahlaksız öyle mi? 
*kendi emir ettiği
​​gibi parselleri ayarlamayan ilçe milli eğitim müdürünü, yemek ve taşıma ihalesini ayarlamadığı için görevden aldıran siyasetçi ahlaklı ama bunu dile getiren Ekrem Arpak ahlaksız öyle mi? 
*makama oturur oturmaz ilk işi Ankara/İstanbul/Antalya da metres edinip fakir fukaranın parasını zevki sefada yiyen, cuma namazını da kaçırmayanlar ahlaklı biz ahlaksız öyle mi? 
*yurt dışındaki bir kadının parasını cukka eden kadın ahlaklı ama ekmeğini çöpten toplayan veya işe giden kadın ahlaksız öyle mi? 

Kısacası, değer yargılarını yerle bir eden bir toplumun ahlaklı ve ahlaksız anlayışının yer değiştirdiği, hırsızın, sapkının, tefecinin, ırkçının, şikecinin ahlaklı "namus belasına gardaş" diyenin ahlaksız sayıldığı bir dünya yarattılar bize veya belki de biz kendi ellerimiz ile yarattık... 

1 annem vardı ahlaksıza ahlaksız dediğim için taziyesinde hukuk adı altında insanlık ayıbına maruz kalıp şahsıma racon kesilecek, kestiler... 

Şimdi bir canım var... Nefes aldığım sürece ahlaksıza ahlaksız demeyi bıraktığım gün kalbim kurusun ey AHLAKSIZ!