YENİ NESLİN SORUMLUSU KİM..

YENİ NESLİN SORUMLUSU KİM..

İlk insan Hz Adem ve Havva annemizin çocuklarından itibaren süregelen bir mücadeledeyiz aslında bizler bize biçilen rollerimizi oynuyoruz..

Fıtratımız gereği nefse yenik düşenler ve o nefsi yenenler o nefsi kendine köle edenlerin kısacası hak ile batılın mücadelesi ilk insanlık  
Tarihinden beri sürüp geliyor.

Zor şartlar altında yaşıyor kimi, ama kimi ise o zor şartları avantaja çeviriyor. İyi bir kul olmanın birinci şartı nefsini dizginleyen bir kul olmaktan geçer.

Uzun zamandır sosyal medyanın takipçisi olan biri olarak her zaman nefsini hakimiyet altında tutan  değerli bir büyüğümüzün güzel bir örneğini aktarmak istiyorum..

2018 yılı Kasım ayında yapılan genel seçimlerde bu dünyada nefsini yenen mazlumların babası bir büyüğümüzün gençlik panelinde yaptığı konuşmasını hiç unutmam bir gazeteci arkadaşın; Sayın vekilim size göre bu gençlik neden bu durumda genç nüfusu arttıkça muhafazakar kesimin oyları düşüyor dediğinde;

Sayın vekilimizin ellini yan cebine atarak çıkardığı cep telefonunu  işaret ederek ;”işte sevgili kardeşim her genç şu an nefsini bu şekilde cebinde taşıyor.” Demesi 

Bu mesaj çok netti hemen her gün sosyal medyada yaşanan günlük olayları elimden geldikçe okumaya çalışıyorum. Gençlik nereye gidiyor biz hangi ara böyle olduk sorusunu sormadan edemiyor insan...

Hangimiz çocuğumuz anne karnına düştüğü andan itibaren hayaller kurmuyoruz ki yok efendim çocuğum doktor olacak yok efendim kızım savcı olacak kaçımız hedef olarak çocuğumuz her yönüyle vatanına dinine sadık ve Salih bir kul olma hayalli kuruyor.

İsminden başlıyoruz önce entel bir isim arayışına giriyoruz.magazin veya futbol camiasından bir isim bulup ad koyma görevini üstleniyoruz kendimizce samimi bir soru soracağım kaçımız çocuğumuzun ismini  koyarken kulaklarına ezanı okuyoruz..

Bir Müslüman olarak anne karnında 6 aylık bebeğe özgüveni artsın diye roman okuyan kaç kardeşim doğduktan sonra çoçuğunun ahiretini düşünüp kuran kursuna yazdırıyor.

3 yaşındaki çocuk gürültü yapıp dizilerini kesmesin diye çocuklarımızın ellerine akıllı cep telefonlarını vererek çocuklarımızı o yaşta kaderleriyle baş başa terk ederek aslında biz sürüklüyoruz o çukura..

Devletin yaz tatili boyunca verdiği ücretsiz kuran kursuna giden çocuk sayısı ne zaman ki paralı İngilizce kurslarından daha çok olursa  o zaman çocuğa karşı görevimizi yerine getirmiş olmazmıyız sizcede..

Yada evimizin kitaplıklarında dinimi öğreniyorum kitapları ne zaman ki Tolstoy ve Dostoyevski’nin kitaplarından daha çok olup okunursa..

Biz ne zamanki çocuklarımızın ebedi hayatını  
Geçici dünya hayatından üstün tutarsak yeni neslin yolunu aydınlatmış oluruz.
 
Yazımın başlığında yeni neslin sorumlusu kim sorularının cevabını aradım aslında ama  çocuğunu her yönüyle dört dörtlük yetiştiren veliler Tabiki azımsanamayacak kadar çoktur elbet..

Bizler aslında o yeni nesil için bir ayna görevi taşıyoruz kendi yaşantımızda bizi izleyen çocuklar kendilerini görüyor aslında o çocuklar bizim himayemizde olduğu sürece beyinleri hamur kadar yumuşak ve değişken olur onu işleyip şekle sokan Kişiler bizleriz aslında.. KALIN SAĞLICAKLA