Mehmet Veysel SATIŞ

Mehmet Veysel SATIŞ

Mehmet Veysel SATIŞ

VİCDANİ YÖNÜYLE KORONA

02 Kasım 2020 - 15:24 - Güncelleme: 02 Kasım 2020 - 15:26

VİCDANİ YÖNÜYLE KORONA!!

2019 yılı Aralık ayında Çin Cumhuriyetinin Wuhan eyaletinde ortaya çıkan bir virüsün, Dünyanın küresel bazda ekonomiden eğitime, eğitimden sağlığa kadar bütün dengesinin yeniden şekilleneceğini bize söyleselerdi. Hadi canım! O kadar da değil diyecek kişi sayısını azımsanamayacak kadar çok olacağından hiç şüphem yoktur.      

Şöyle çok değil 13 ay öncesine ufak bir kafa turu yapalım. Gündemde neler mi yok mesela Türkiye Güney sınırlarını terör koridorundan temizlemek için Suriye de bir gayret içinde. Amerika ve Rusya başta olmak üzere Avrupa’nın büyük ülkeleri ise sözde İŞİD adını verdikleri kendi kurguları olan terör örgütünün işgal ettiği yine nasıl bir tesadüf ise petrol yataklarının en yoğun bulunduğu Suriye topraklarında devriye gezmekte; 

Çin cumhuriyeti liderinin artık önümüzde duracak bir engel yok bize dur diyecek bir güç yok sözüyle adeta Allah’ın bize musallat edeceği bu virüsün bu savaşın en büyük ateşleyicisi oldu. Evlerimizde oturup tv kanallarından başta bu ciddiye almadığımız virüsün Avrupa’da kendini göstermesi çok fazla zaman almadı.


Aradan geçen 4 aylık süreçten sonra  yoğun bir mesai harcayan belkide şüphesiz yaşlısıyla genciyle hepimizin aile bireylerimizden çok yüzünü gördüğümüz sağlık bakanımız Syn. Fahrettin Kocanın ilk vakanın ülkemizde görüldüğünü söylemesiyle virüsle mücadelemiz başlamış oldu.

Türkiye virüs konusunda ilk ciddi adımını Ülkeler arası ulaşıma kısıtlamalar getirerek yaptı. Sonra kamu çalışanlarına getirilen esnek çalışma sistemi, 65 yaş ve 18 yaş altına getirilen sokağa çıkma yasağı, 30 büyükşehire giriş çıkışların kısıtlanması, Avm lerin tüm faaliyetlerin durdurulması, kuaförlere getirilen yasaklar....vs devamındaki bir çok yasak.


Aslında devlet olarak ülkemiz müthiş bir sınav verdi ve halada vermeye çalışıyor. gereken her şeyin imkanlar dahilinde verildiğinden böylesi büyük ölçekli küresel bir krizde bile sosyal devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini işin sadece bizlere düşen kısmının ne aşamada olduğunu biraz irdelemek istedim. 

Ülkenin yardıma muhtaç aile başına gönderdiği 1000 tl yi almak için üstünde bulunan gayrimenkulleri başkasına devreden insanların olduğunu, yine otomobil üretiminde yaşanan aksaklıkları fırsat bilip ikinci el araçlarını sıfır otomobil fiyatlarının üstünde bir fiyatta satan insanların olduğunu, geçen yıl kiraya verdiği evinin kirasını bu yıl kiracısına 50 zamlı diretenlerin olduğunu. Ortalama 30 kuruşa mal olan bir maskenin 10 Tl ye millete satıldığı ve hatta Kurumsal mağazalardan ortalama 7 tl ye aldığı kolonyaları kendi iş yerlerinde 30 tl ye sattığı şahısların olduğunu söylesem abartmış olmam.
 
İnsan ne zaman ölür derseniz vicdan ve adaletti öldürdüğü zaman ölmüş sözünü hatırlatarak şunu demek isterim her  insan ölümünde kendi kabrinde kendi hesabını verecektir. Müslümanlar olarak bundan şüphemiz yok. Herkes vicdani muhasebesini yaptığı zaman tez zamanda bu tür sıkıntılı süreçleri atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kalın sağlıcakla