Mehmet Veysel SATIŞ

Mehmet Veysel SATIŞ

Mehmet Veysel SATIŞ

DÖNDÜK DOLAŞTIK SARDIK BAŞA!!!

22 Kasım 2020 - 19:25

DÖNDÜK DOLAŞTIK SARDIK BAŞA!!!

 

Emek kelimesinin anlamını bir araştırayım dedim tamam bir kaç kelimeden ibaret görünüyor ama beni tatmin edecek kadar geniş anlamına ulaşamadım açıkçası emek,çaba, Sarf etme, bir şeyi çok isteme.... vb gibi 

 

Küresel bazlı büyük bir salgınla mücadele etmenin kolay olmadığını biliyorum; lakin atılan bazı adımlara riayet etmemek eski düzenimizden vazgeçmemek lüks yaşam tarzına olan düşkünlüğümüz maalesef ki belkide çoğu insanın bu yaşamdan koparılmasına neden olacak çoğu insanın vebalini farkında olmadan taşımak zorunda kalacaksınız.

 

Böyle bir sürecin başından beri bir gözlemci sıfatıyla yazıyorum tüm bunları ben kendimi de dahil ediyorum bu yazdıklarıma yanı iğneyi size çuvaldızı kendime batırıyorum çünkü bu işin şakası kalmadı.

 

Çoğu insan gibi sosyal medya aracılığıyla haberleri ve bu haberlere yapılan yorumları büyük bir itinayla okuyorum eğitime ara verilen haber başlığının altında dakikalar içerisinde milli eğitim bakanını yerin altına sokan yorumlarda okudum, eğitime yüz yüze geçildiğinde bakan beye yapılan hakaretleride okudum. Sahi biz ne istiyoruz yada düzelteyim biz ne istediğimizi biliyor muyuz? Yada biz başkalarından istediğimiz şeylerin ne kadarını kendimiz yapıyoruz.

 

Dün haşimiye meydanında görevliydim valiliğimizin pandemi denetleme personeli olarak oradaydım. Maske konusunda ufakta olsa bir riayet vardı. 18 yaşında bir gencin meydanda sigara içtiğini gördüğümde ellerimi omuzuna atarak bu sigarayı bu meydanda içecek kadar paran var mı dedim? Ufak bir şaşkınlıktan sonra bana dönerek;”param var dedi ama bizi bu hale getiren devlet dedi” neden acaba dememe kalmadan 3 ay sokağa çıkma yasağı ilan edilseydi. Şuan bu yasaklar olmazdı dedi peki 3 ay içerde kalabilecek iraden varda bu zehri içemeyecek iraden yok diye düşündüm içimden.

 

 

Bu gence kızmadım daha doğrusu kızamadım çünkü halk olarak genel ahlakımız bu biz kusursuz her zaman suçlu olan karşımızdaki yada kural koyucular.  trafik kazası mı geçirdik mutlaka o Kavşağı yapan belediye başkanı na atarız suçu yada çarpıştığımız şoförde ararız tüm kabahati yada araba da ararız suçu hiç olmadı havanın yağışlı olmasını bahane ederiz ama biz sütten çıkma kaşık gibi temiz ve pak kalırız.

 

 

Maske için bizi uyaran insanların yüzüne tükürürüz mesela yada bizi uyaran polise dayımızın milletvekili olduğunu yada filan kurumda memur olduğumuzu söyler onlardan eksik olmadığımızı hatta onlardan daha üstün olduğumuzu belirtmekte de bizden iyisi yok mesela!!! 

 

Bu salgın sürecinde herkes üstüne düşeni yaptı mı mesela açıkçası bu geldiğimiz durumda buna evet cevabını vermek pek inandırıcı gelmiyor.

 

1 vakayla başladığımız Mart ayının yıl dönümüne 4 ay kalmışken vaka sayısının 5 binleri aşması açıkçası salgınla mücadele de verilen emeğe ne kadar umursamaz şekilde saygı göstermediğimizin, geldiğimiz noktada bu günlerin bile her konuda daha kötü günlerin işaretçisi olduğunu söylemek,açıkçası daha samimi bir kavramdır.

 

Herşeye rağmen hiç bir şey için geç kalınmış değildir. Kendimiz için ailemiz için maske mesafe ve hijyen kurallarına riayet ederek vicdanımız rahat bir şekilde kalalım. Kalın sağlıcakla