Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

AT HIRSIZLARI!

11 Temmuz 2023 - 08:11 - Güncelleme: 11 Temmuz 2023 - 09:33

Zamanın birinde bölgenin en azılı iki at hırsızı, bir şehrin en ünlü at çiftliğine girer ve çiftliğin tüm atlarını çalarlar. Bu hırsızlık olayının üzerinden 2 yıl geçmiş, ünlü at hırsızları aynı şehrin sokaklarının birinde yürümektedirler. Birden tüm bakışlar karşıda beliren oldukça heybetli bir atlıya yönelir. Bizim hırsızlardan biri atlıyı süzer ve arkadaşına dönüp:

-Bu gelen atlıyı tanıdın mı? Diye sorar. Arkadaşı:
-Yoo, tanımadım. Cevabını verir. Israrla, 
-İyi bak! Diye yineler ama aynı cevabı alır. Bunun üzerine:

-2 yıl önce tüm atlarını çaldığımız adam bu ama o hala atlı biz hala reziliz... 

Urfa'da art arda bir dakika dahi uyumadan geçirdiğim üçüncü gece ve sabahın köründe sokağa attım kendimi. Dilan Börek açık biliyorum. En azından demli birkaç çay içer, saat 9'daki abuk subuk duruşmaya kadar kendime gelirim umudundayım. 

Abuk subuk evet. Kürtçe şarkı söylüyorlar diye iki çocuğu döven, bu nedenle de Türkiye çapında büyük tepki toplayan, kendini uzun süre Viranşehir MHP ilçe başkanı diye tanıtarak imtiyaz kopardığı iddia edilen ahmağın birinin dünyanın hiçbir yerinde iddianameye konu olmayacak şikayetinin duruşması. 

Sözcü Gazetesi'nde çıkan bir haberi sosyal medyamda paylaşmam sonrası beni aramış, hadsizce kaldırmamı emretmişti. Haddini bilmesi gerektiğini hatırlatmış, hemen sonrasında MHP Şanlıurfa milletvekili Sn. Özyavuz, Eyyübiye ilçe başkanı Sn. Hatipoğlu ve Viranşehir MHP teşkilatı şahsa dair kendi rahatsızlıklarını ifade edip üzgün olduklarını ve şahsın partileri ile ilişiğinin olmadığını dile getirmişlerdi. 

Ne garip değil mi; savcı bey böyle bir şahsın hiç bir görsel, yazılı, sesli delili, belgesi olmayan "tehdit edildim!" iddiasına hukuki hiçbir gerekçeye dayanmayan iddianame hazırlamış. 

Şimdi diyeceksiniz ki; at hırsızları ile senin duruşmanın ne alakası var? 

Artık içine tükürdüğümün bu düzen ve dünyasında mazluma, haklıya, işçiye, emekçiye yapılan hukuksuzluklardan gerçekten gına geldi. 

Soylu atlıların at hırsızlarına yem edildiği, aslanların kedilere boğdurulduğu bu zamanın ta... Ağız dolusu küfürler savurasım, Topçu Meydanında avazım çıktığı kadar haykırasım var ama dedim ya; üç gündür uykusuzum çünkü işte bu zulümler yüzünden panik atak başladı bende. Allah kahretsin hepinizi. 

Hayır, hayır böyle olmaz, böyle gitmez, gitmemeli de... 

Bu şehirde iptal edilen ucube petrol ofisi projesine dair soruşturma açıldı mı; hayır! 
Bu şehir de buram buram vurgun kokan Eyyüp Nebi TOKİ evlerine, skandal seks kasetleri iddialarına, BİM kartı vurgusuna, devlet malına çöken siyasilere, rüşvet iddialarına soruşturma açıldı mı, hayırrrr. 

Bu şehir de bir kadın bir yıldır bir gazeteci tarafından darp edildiğini, kurumları dolandırdığını iddia ediyor. Aynı gazeteci zina iddiası ile dile düştü de bırakın soruşturmayı, şehrin tüm resmi kurumlarına giriyor, abonelik alıyor, siyasiler ile ortak be. 

Yahu, basuru azan beni şikayet eder tamam da her şikayet iddianame değildir
Yahu bu şehirde FETÖ'nün resmi gazetesi temsilcisine soruşturma açılmadı be. 

Benim garibanım, emekçim, mazlumum yokluk belası altında inlerken, şehri sömüren at hırsızlarına kurban edilmeyi reddediyorum arkadaş. 

Yahu ben iktidar partisi üzerinden seks partilerinde g*tüme parmak attırmadım ki. Nedir artık kalbimi yoran bu zulüm? 

Yahu ben çocuklarıma, eşime, yeğenlerime, akrabalarıma belediyenin veya başkanı olduğum STK'nın, bürokratı, memuru olduğum kurumun imkan ve paralarını peşkeş çekmedim ki tüm zulmünüz bana. 

Yahu ben siyasi kimliğim altında tefecilik yapmadım be. Yahu ben kimsenin namusuna göz dikmedim, depremzedelere gelen BİM kartlarını, yardım malzemelerini çalmadım, ihaleye fesat karıştırmadım yahu. 

Bırakın benim gibi atına binip doğru yolda koşanları; bu halkın sofrasına çöküp alın terini çalarak milyonluk arabalar alanlara sorun hesabı. 

Kim demiş kalp ağrımayan tek organdır diye. 3 gündür kalbimi ağrıttınız artık. Tahammülüm kalmadı ne göz yumduğunuz olup bitene ne de üç günde bir bana yaptığınız zulme. 

Ey Şanlıurfa Başsavcım; senin adalet anlayışın hakkı, hukuku savunan gazeteciyi at hırsızlarına ezdirmek mıdır ki bana yapılan bu zulme dur demezsin? 

Sn. Başsavcım; 50 yıllık ömrümde kimseden torpil beklemedim ki mahkeme de imtiyaz bekleyeyim ama Allah aşkına nedir Urfa savcılarının adımı soyadımı gördükleri yerde hazırladıkları akıl dışı iddianamelerden çektiğim? 

Sizler, namus sözü verdiniz hakkı, hukuku, eşitliği ve insan haklarını korumak için. Bu şehirde bunca at hırsızı namussuzluk yaparken bir Ekrem ARPAK mıdır ettiğiniz yeminin laboratuvar kobayı? 

Adalet diyorum Sn. Başsavcım, adalet. Koca coğrafyanın artık Afrika Çölü'nün ortasında bir damla suya hasret kaldığı gibi beklemeye geçtiği o adalet diyorum. 

Son günlerde düşündüm ve anladım ki artık çiftliğinden atları, sofralarından ekmekleri, emeklerinden alın terleri çalınanlar değil at hırsızları salına salına dolanacak sokaklarımızda. 

Biliyorum, at hırsızları, nepotisler, ihale vurguncuları, iş takipçileri yazmamı istemiyorlar. Belli ki bu kalp yoruldu baskıdan, haksızlıktan ama ben hala atlıların bir gün rezilleri atlarının nalları altına alıp yeneceklerine inanıyorum. 

Bu kalp attıkça at hırsızlarına karşı susmayacağım... 

Not: Avukatımla gözaltı kararı için gittiğim adliyede 

-Aa, bu saçma gözaltı kararını kim vermiş? Diye sinirlenen

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.