BİZİ AĞLATTIN AMA CANIN SAĞ OLSUN!
BİZİ AĞLATTIN AMA CANIN SAĞOLSUN!!
Anne nedir? veya anne kimdir? Yine kişiden kişiye değişkenlik gösteren cevaplar alınabilecek bir soru...
Hz.Adem ve Havva’dan beri süregelen insanlık tarihinin sıfır noktasında başlar anne kavramı...
İslamiyet öncesi Nemrut’un kendi hakimiyetini kaybetmemek için yeni doğan bebekleri kılıçtan geçirirken Hz. İbrahim’i mağarada doğuran ve her gün gizlice emzirip büyüten emile bir anneydi mesela...
Yada Babası Hz. Ömer tarafından diri diri gömülmek için mezarı kazılırken babasının alnında oluşan teri fistanı ile silen peygamber kızı bir anne adayıydı mesela...
Yada Allah tarafından babasız mucizevi bir şekilde rahmine Hz. İsa yerleştirilen ve olmadık hakarete ve işkenceye maruz kalan Hz. Meryem bir anneydi örneğin...
Yada dünyanın yaratılış Gaye’si olan Hz. Muhammed As doğuran Hz. Amine annemiz ve o nuru emziren Halime annemiz anneydi..
Zaten peygamberimiz değil mi cennet annelerin ayakları altındadır diyen o kutlu mübarek rehber...
Anne kavramı bu kadar derin yani 4 harf iki heceden ibaret olan bu kelime çoğumuz için çok basit bir kavram oldu. kimimiz için mecburi bir saygı ifadesi.. vb
Dün sosyal medyaya bir haber düştü. Başta ciddiye alınmayacak kadar sıradan bir haber gibiydi başlığı...
Annesinin cenazesini tek başına sırtladı...
Evet başlık bu beş kelimeden ibaretti. Haberin devamını okuyunca dram ve hikayenin devamı çıktı ortaya...
Şanlıurfa da yaşayan 43 yaşındaki Mustafa Hamamcı abimiz hikayenin baş kahramanıydı. 22 yıldır yatalak annesine bakmış annesi yatalak olduğu için bütün hayatını annesinin hizmetine bahşetmiş bir insan...
İnsan ama sıradan bir insan değil mükemmel kelimesinin yetersiz kalacağı kadar kutlu mübarek bir insan...
22 yıl önce annesi ağır ve yatalak bir hastalığa yakalanınca bütün hayatından fedakarlık edip evlenmiyor. ve bir yaşamı dille kolay 22 yılını annesine bakmaya adıyor...
Gel gör ki korona illeti Mustafa abimizin annesi Emin’e annemizi de hayattan koparıp ebedi hayatta intikal ettiriyor.
Annesine veda ederken mezarlıkta boğazına düğümlenen şu can yakan kelimeleri kuruyor. SADECE ANNEMİ DEĞİL BU HAYATTA SAHİP OLDUĞUM TEK ŞEYİ KAYBETTİM. diyor
Yüreği ve duyguları olan her insanın yüreğini sızlatacağı bir veda konuşması yani.
Benimde vicdanım sızladı ama sadece o kelimesine değil.Annesinin cansız bedenini kendi sırtlayıp camiye taşıyan Mustafa abiye dünyanın en ağır yükünü tek başına sırtında taşıttığımız için.
Cenazelere gösteriş olsun diye gösterdiğimiz kuru kalabalıklar varken Mustafa abinin cenazesini tek başına sırtında camiye taşıması acıtmalı vicdanımızı.
Soyadı beli kesimlerin cenazelerinde cami avlularında boş yer bulamazken Mustafa abinin arkasında 5 tane cami görevlisinin tek durması acıtmalı vicdanımızı.
Mezarlıkta birilerinin gözüne girmek için mezarları ayak altında bırakırken Mustafa abinin bu gününde 5 kişiden az kişinin o mezarlıkta olması acıtmalı vicdanımızı...
43 yaşındayım diyor Mustafa abi ama İnan yılların verdiği ağır yük onu çok daha fazla yaşlı gösteriyordu.
HODRİ MEYDAN DİYORUM!
Şimdi burdan belediye başkanlarımızın hepsine sesleniyorum.
Mustafa abinin dramını kaçırmış olabilirsiniz ama bu süreçten sonra onun yanında yer alın onu sahiplenin çünkü anne kavramını merak edip sorarsanız. Mustafa abinin hikayesini okutursunuz...
Anne ve baba kavramının anlamını bilmeyen yeni nesil belki bu hikayeden bir pay alır ve anne baba kavramına daha hakim hale gelir..
Allah’ın rızasını almanın şartlarından biridir anne ve babanın rızasını almak,burdan Mustafa abiye diyorum ki o şartı alnının akıyla yerine getirdin ne mutlu sana...
Bizi ağlattın ama,gözyaşımızda sırtında taşıdığın annenin ak sütü gibi helal olsun MUSTAFA ABİ...
Kalın sağlıcakla...