DANSÖZ OYNATMASAYDIN FELÇ KALMAZDIN!

İlahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan'dan amacı gayesi belli olmayan garip sözlerle başta Tatlıses olmak üzere belirli kesimi Müslümanların önüne atan köşe yazısı.

DANSÖZ OYNATMASAYDIN FELÇ KALMAZDIN!
Editör: Arpak Medya
17 Kasım 2020 - 11:33
İlahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan'dan amacı gayesi belli olmayan garip sözlerle başta Tatlıses olmak üzere belirli kesimi Müslümanların önüne atan köşe yazısı.

Makalesinde Tatlıses'ten 7 yaş küçük olduğunu ve tek ortak yanlarının Allah vergisi sesleri olduğunu belirten Demircan, "Benim Süleymaniye Camii hatipliğim, kitaplarım, ve konferanslarla sağladığım bilinirliliğim, 1985'te yayınlanmış İslam'a Göre Cinsel Hayat İsimli eserimle ülke genelinde dahada artarksn Tatlıses'te şöhretin zirvesinde bir sanatçıydı" sözleriyle başladığı yazısında kendisini çok kutsal Tatlısesi ile günahkar bir hayatın yolcusu ilan ediyor.

"Benim Cuma hutbelerini sunacak derecede davudi  ve özellikli bir sesin vardı. Tatlıses'te Türk ve Kürt dünyasında yakıcı bir sese sahipti" sözlerinin neye hizmet ettiğini yazının devamında anlıyorsunuz.

Demircan yazısının devamında alenen Tatlıses için "Onu kim vurdu sorusunun cevabını size bırakıyorum!" diye not tutarken makalesinde cevabı da kendi veriyor.

Diyorki ilahiyatçı yazarımız "Tatlıses programlarında İslamiyeti kitlelere anlatacak alimleri konuk etmek yerine dansözleri oynattı!"

Demircan'ın bu sözlerinin özeti "Ey Tatlıses, ben imamlık yaptım, hutbe okudum ama sen dansöz oynattın. Dolayısıyla o kurşun Allah'ın emriydi"

Bir kere ilahiyatçı bir yazarın kendisini bir ses sanatçısı ile kıyasa girmesi, bir sanatçının başına gelen talihsiz ve kötü bir örnek üzerinden kendisini kutsal ilan edip "Oh oldu!" dercesine felç olmasını neredeyse buna bağlamasının din adamlığı ile alakası nedir ben anlamadım, anlayan beri gelsin.

Demircan bir yandan Tatlıses'in Allah vergisi sesine hayranlığını belirtirken öte yandan Tatlıses'i İslamiyet'e hizmet etmediğine vurgu yapıp bu yüzden vurularak felç olduğu ironisi ile hedef haline getiriyor, öte yandan kendisini ise çok özel ilan ediyor.

Hiç bir insanın ki ilahiyatçı yazar bir kimsenin bir başkasının özel hayatı üzerinden Allah'a şirk koşarak şundan dolayı bu bela geldi başına deme hakkı yoktur.

Bugün ülkemizin temel sorunlarından birisi Demircan gibilerin güzelim dinimizi gelecek nesillere anlatmak yerine dinimizi ceza, bela, kaos olarak gösteren isimlerin toplumda yarattığı ayrışmadır.

Kutsal kitabımızda "Dansöz oynatırsan seni kurşunlarlar" yazmaz...

Din adamı, alim, ilahiyatçı olmak ne Demircan'a ne bir başkasına herhangi insanın başına gelen bir felaketi kendince yorumlayıp haşa "O kurşun Allah'tan geldi!" imasında bulunma ve böyle onu din düşmanı ilan etme hakkı da vermez.

Beyefendiyi pek bilmem. Açıkçası bundan sonrası bilmekte istemem ama Demircan'a bir soru sormak isterim.

Efendim eser yazmışsın, imamlık yapmışsın. Şimdi çıkmış hakim gibi karar veriyorsun da, tecavüze uğrayan 49 çocuğa bunu yapanlar için neden gıkınız çıkmadı?

Deseydiniz ya "Allah belanızı verecek" diyemezsiniz...

Bu ülkede onca haksızlıklar, mağduriyetler, kadın ve çocuk taciz ile tecavüzlerine neden ses vermediniz?

Çıkmış akıl tutulmasının zavallı cümleleri ile şirk koşuyor bir sanatçıyı İslami kesimin önüne atıyorsunuz.

Benim yazıda gördüğüm Tatlıses'in yaşadığı şöhret hayatının Demircan'ın içinde ukde kaldığı oldu.

Bir kez daha topluma hitap eden kişilerin sözlerine dikkat etmesi gerektiğini hatırlatıyor, bütünüyle Tatlıses'i bir kez daha ki linçe maruz bırakacak bir azmettirici makalesidir ve kendisini kınıyoruz. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.