EKONOMİDE 2023'E DOĞRU!

Maksûd-i
ABONE OL

EKONOMİDE 2023'e DOĞRU!!!

Daha önceki yazımda yazdığım fakat değinmediğim iki projeden daha bahsedip Türkiye'nin stratejik konumunun ekonomik getirisindeki etkisi üzerinde bir değerlendirme yapacağım. 
  
Türkiye'nin 2009 yılında başlattığı Ankara-Eskişehir hızlı tren hattının faaliyete başlaması aslında sadece iller arası ulaşım süresinin kısalması amacıyla yapılmadığı ileriye dönük bir ticaret yolunun hamlesi olduğunu bugün daha net bir şekilde görmekteyiz.  Akabinde Konya - İstanbul hızlı tren hattının açılması  ile devam eden sonra Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars illerini kapsayan hızlı tren projesinin doğu anadolu ayağının 2020 yılının Aralık ayında faaliyete girmesiyle Avrupa, Türkiye, Asya ve Çin demir ipek yolunu birbirine bağlayacak olan bu hat hem uluslararası açıdan hem de Türkiye açısından ekonomik kazanç ve zaman tasarrufu sağlayacaktır. Dış odaklar bizim uluslararası bir ticaret demir yolu hattını planladığımızı dahi hayel edemiyorlardı şimdi ise şaşkınlar neden mı? Örneğin Çin'den hareket eden bir ticaret gemisi deniz yoluyla Avrupa limanlarına ulaşması için kat edeceği yol takriben 16 bin kilometre olacaktır. Aynı zamanda 2 ay’a yakın sürede Avrupaya ulaşacaktır. Bu durum ticaretin salahiyeti açısından hem masraflı hem zaman alıcı hem de ekonomik değildir. Diğer yandan Çin, Asya, Türkiye ve Avrupayı birbirine bağlayacak olan demir ipek yolu hattında ticaret amacıyla Çin'den kalkacak olan bir tren taşıyacağı ticari yük bir gemiden daha fazla olacaktır. Çin'den Avrupaya sevkiyatı takriben 6 bin kilometre civarı olacaktır ve 12 gün gibi kısa sürede Çin'den Avrupaya sevkiyat tamamlanacaktır. Böyle bi durum ekonomik açıdan hem ticaret hacmi hem de zaman açısından çok daha avantajlı duruma gelecektir. Dünyada eşi görülmemiş yeni bir ipek yolu hattının hayata geçmesi ise an meselesi artık. Güçlü ticaret hatlarının getirisi güçlü ekonomi demektir. 

Türkiye'nin kuzeyinde Gürcistan, Artvin Karadeniz sahil yolu boyunca İstanbul ve Avrupaya bağlanacak olan Türkiye'nin kuzeyindeki ipek yolu hattı öte yandan İran, Irak, Hakkari, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, İskenderun ve Mersin limanlarına bağlanacak olan otoban ile Türkiye'nin güneyindeki ipek yolu hattı ve diğer yandan İran, Ermenistan, Azerbaycan, Kars, Erzurum, Erzincan, Sivas, Ankara, İstanbul ve Avrupaya bağlanacak olan ipek demir yolu hattı ile Azerbaycan'daki doğalgazı Avrupaya taşıyacak olan TANAP projesi, Kuzey Irak'taki petrolü Ceyhan'a taşıyacak olan Kerkük-Ceyhan petrol hattı ve Rusya'daki doğalgazı Avrupaya taşıyacak olan Mavi Akım projesi diğer yandan Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs ile Doğu Akdenizdeki doğalgaz araştırma ve bulma girişimi öte yandan Türkiye ile Libya arasında imzalanan Dolmabahçe antlaşması ile akdenizin bir Türk Gölü haline gelmesi burdan İsrail ile Mısır'daki doğalgaz ve petrol sevkiyatının aynı zamanda Asya ve Kuzey Afrika'dan gelecek olan ticari amaclı gemilerin Avrupaya sevkiyatının gerçekleşebilmesi için Türkiye'nin iznine ihtiyacı ve bunlardan gümrük vergisi alınacak olması ticari, ekonomi, küresel güç olmamızda en büyük kazanç olacaktır. 

Kasım 2019 da Dolmabahçe antlaşması gereğince Türkiye Libya'da doğalgaz ve petrol arama çalışmalarına başlamıştır. Bu da bize gösteriyor ki Türkiye Cumhuriyeti yukarıda yazmış olduklarım doğrultusunda global bir güç haline geldiği aşikardır.

Altını kalın çizgilerle çiziyorum ki önümüzdeki 3 yıl içersinde Türkiye Cumhuriyeti'nin EKONOMİK ŞAHLANIŞI olacaktır..

22.10.2020
(Maksûd-î)