ABD İRAN SAVAŞINA DOĞRU!

Maksûd-i
ABONE OL

ABD - İRAN SAVAŞINA DOĞRU!


Dünya da yeni düzen inşaa edilirken hangi hamleler yapılıyor?

 

Dünya yeni bir savaşın eşiğine doğru gizli bir şekilde sürüklenirken ne tür bloklaşmalar oluşuyor?

 

Yeni küresel aktör olarak Türkiye'ye düşen görev ne?

 

Yukarda sormuş olduğum tüm soruların mülahazasını geniş bir perspektiften ele almaya çalışacağım.

 

Öncelikle isterseniz 27 Kasım 2020 tarihin

de İran'ın nükleer programının kilit isimlerinden olan bilim insanı Muhsin Fahrizade'nin suikast sonucu öldürülmesini ele alalım.

 

Muhsin Fahrizade kimdir?

 

Fahrizade sivil uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin arkasında İran'ın nükleer savaş başlığı geliştirme çalışmalarında en etkin isimlerden biriydi.

 

Aynı zamanda Devrim Muhafızları'nda üst düzey görevli olduğuna inanılan Fahrizade, Birleşmiş Milletler raporunda ismiyle bahsedilen tek kişiydi.

 

Tahran eyaletine bağlı Abserd  ilçesinde  düzenlenen terör saldırısı sonucunda ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan 'İran

nükleer programının babası' diye nitelenen Fahrizade artık öldürülmüştü.

 

İranlı nükleer fizikçi Fahrizade'nin suikastinde MOSSAD'ın olduğunu İranlı yetkili makamlar açık bir şekilde beyan ediyorlardı.

 

Peki bu suikast neyin habercisiydi?

 

Bu suikastın arka planında ne vardı?

 

Bu soruları yanıtlamadan önce isterseniz  3 Aralık 2020 tarihinde Joe Biden, New York Times gazetesine telefonla yaptığı mülakatına bakalım.

 

Thomas L. Friedman'ın sorusuna cevap veren Biden, "Bakın, hassas füzelerden ve bölgeyi istikrarsızlaştıran başkaca tüm her

türlü şey hakkında çok fazla konuşuluyor. Fakat bölgede biraz istikrarı sağlamak için en iyi yol, nükleer programla ilgilenmek" şeklinde cevap veriyor.

 

ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden konuşmasına şunları ekliyor: "İran nükleer bomba elde ederse, bu, Suudiler, Türkiye, Mısır ve diğerleri üzerinde kendi nükleer silahlarını elde etmek için muazzam bir baskı yapacak. Dünyanın o bölümünde ihtiyacımız olan en son kahrolası şey nükleer kapasitenin artırılması."

 

Aslında önceden planlanan İran'a yönelik işgal girişiminin zemini yavaş yavaş oluşturulmaya başlanmıştı.

 

Evet yanlış anlamadınız kısa vadede İran'a yönelik ciddi bir operasyon söz konusu.

 

Verilen mesajları okuyan İran ise olanlara karşı nasıl bir hamlede bulunduğuna baktığımız zaman.

 

ABD'nin yaptırımlarına yönelik, İran'a ait Güney Kore de bulunan hesaplarına el koyması, Fahrizade suikasti ve planlanan işgale karşı; 4 Ocak 2021 tarihinde İran Güney Kore bandıralı tankere el koyduğunu ve mürettebatı göz altına alındığını açıkladı.

 

Tüm bu gelişmeler bir yanda olurken diğer yandaTürkiye, Azarbaycan ile beraber 1 - 12 Şubat 2021 tarihleri arasında Kars'ta son zamanlarda gerçekleştireceği en kapsamlı kış tatbikatını yapacak olması sizce bir rastlantı  mı?

 

Bu tatbikatta;  Taarruz, hava hücum

harekatı, havadan atma harekatı, hava ulaştırma ve lojistik destek faaliyetlerinin yerine getirileceği, tank bölükleri, topçu bataryaları, havan takımlarının yanı sıra keskin nişancı timleri, Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, komandolar ve helikopterler görev alacak olması ne derece önemli ve kapsamlı olduğu anlaşılmaktadır.

 

Bir de buna İran'ın içersinde bulunan 30 milyon Sünni Azerileri ve Kürtleride işin içine katarsanız ne kadar manidar olduğu görülmektedir.

 

Asıl önemli noktalardan biri ise Türkiye'nin Kuzey Irak'ta 16 Haziran 2020 tarihinde Pençe-Kartal harekâtı kapsamında; Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin-Basyan ve Hakurk’a operasyon yaparak, bu bölgeyi bir

tampon bölgesi haline getiriyor olmasıdır.

 

Evet - evet, yanlış okumadınız Kuzey Irak'ta bir tampon bölge oluşturuldu.

 

Neden mi bu tampon bölge oluşturuldu?

 

Olası bir İran-ABD savaşında Türkiye'ye göç etmek isteyen Şia inancına sahip Mollaların Türkiye de her hangi bir propaganda ve kargaşaya sebep olmaması için Kuzey Irak'taki bu tampon bölgeye konuşlandıracak olmasıdır.

 

Bunu basit bir örnekle açıklayacak olursam: "İran'da uygulanan ve Şia inancına göre her hangi bir mahsuru olmayan Muta Nikahı'nın Türkiye de yaygınlaştığını ve meşru görüldüğünü düşündüğünüzde ne derece bir iç

kargaşaya sebep olacağını siz düşünün." ..

 

Gel gelelim Türkiye'nin 1-12 Şubat 2021 tarihinde Kars'ta gerçekleştireceği en kapsamlı kış tatbikatının amacının ne olduğuna;

 

Aslında bu tatbikat bir yandan Rusya ve İran'a yönelik bir göz dağı niteliğindedir. Verilen mesaj şu; olası bir yanlış harekette hem İran içersinde bulunan 30 milyon Sünni Azeri Türk ve Kürt kardeşlerimizin iç isyana sürüklenmesi hem de bu tatbikatla ordunun olası bir savaşa hazır olduğunun göstergesidir..

 

Şimdi arka planda Suudi Arabistan, Mısır ve BAE ile Türkiye arasındaki buzların erimesi ve Sünni inanışa sahip ülkelerin Türk - İslam sancağı altında toplanacak

olmasının işaretini, 4 Ocak 2021 tarihinde Suudi Arabistan ile Katar arasında imzalanan anlaşmayla; "Suudi Arabistan ile Katar arasındaki kara, deniz ve hava sınırlarının 4 Ocak 2021 tarihi itibarıyla açılması için anlaşmaya varıldığı." dır..

 

Diğer yandan Türkiye'nin Azerbaycan, Pakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Kazakistan ile mutabakat oluşturduğu, bunlara ek olarak Mekadonya, Bosna Hersek, Kosova, Macaristan ve Ukrayna'nın da içersinde bulunduğu doğu ve batı bloku'nun merkezi aktörlüğünü üstlenmesidir.

 

Evet Yeni Küresel Aktör Türkiye Cumhuriyeti dir. Yeni düzen sancılı olsada sonu pek rahat olacaktır.

Mazlumların ahı tek tek zalimlerden çıkacağı gün pek yakındır..

 

Bir sonraki yazımda derin bloklaşmalar dan, bu bloklaşmalar dışında kalan Fransa ile İtalya'nın arayış içersinde oluşlarından ve üçüncü dünya savaşına doğru gidilen süreci ele alacağım..


(Maksûd-i İslam)