TEŞEKKÜR EDERİM KIZIM & KİM KİMİMİZ DEĞİLDİR ANLADIK!

Ekrem Arpak
ABONE OL

TEŞEKKÜR EDERİM KIZIM & DOSTUN DÜĞÜNÜ! 

‘’Nazik davetiniz için teşekkür ederim. Devrim İlayda ve Bircan’ın bu mutlu günlerinde aranızda olamayacağım. Bu vesile ile aileleri tebrik eder, gençlere ömür boyu saadetler diler, şahsınızda misafirlere sevgi ve saygılarımı sunarım’’ 

 

                                                                       Mehmet Kasım GÜLPINAR 

                                   Şanlıurfa Milletvekili MKYK Üyesi AB Uyum Komisyonu Başkanı 

 

Yaşamım boyunca acı veya sevinçlerimi, kızgınlıklarımı, öfkemi veya sevgimi, eleştiri veya övgülerimi lafı dolandırmadan, kıvırmadan dile getiren adam olmaya çalıştım. Sokak jargonu ile içi dışında, düşünceleri dilinde olan adamım yani.  

Yukarıdaki telgraf 5 yıla yakındır vizyonu, bilgi birikimi, vicdanı ve duruşu ile Şanlıurfa’mızın aydınlık yarınlara çıkması, kördüğüm haline gelen sorunlarından arınması, siyaseten adeta bir zihniyet devrimi yapacağına ve maalesef uzun yıllardır kaybetmeye yüz tutan birbirimizi sevmeme sorununa kocaman sevgi demetleri serpeceğine inandığım değerli büyüğüm M. Kasım Gülpınar’ın dün akşam Allah’a emanet edip, beyaz gelinliği ile başımız dik yeni yuvasına uğurladığım kızımın düğünü için gönderdiği mesaj... 

Çiçeği de en az mesajı kadar nezaket dolu değerli büyüğüme bir kez daha teşekkür ederken, nezaketin, kardeşliğin, vefanın, büyüklüğün aslında kan bağı, akrabalık gibi artık gerçekten lafta kalan değerler değil; soydan, asaletten geldiğini göstermesi açısından da çok değerliydi. Tıpkı yıllardır kendisine olan sevgim ve inancımda haklılığımı göstermesi açısından olduğu gibi. 

‘’Çok değerli evlatlarımız Devrim İlayda ve Bircan’ın nikah töreni için yapmış olduğunuz nazik davetiyeniz için çok teşekkür ederim. Sevgili gençlerimize ebedi sevgi ve birliktelik yolunda attıkları bu ilk adımda mutluluklarının daim olmasını, yaşantılarının her anının bugünkü gibi sevgi, saygı ve muhabbet dolu geçmesini Cenabı Allah’tan temenni ediyorum. Bu vesile ile her iki aileyi ve gençlerimizi tebrik ediyor, siz kıymetli ailelerimizin şahsında tüm davetlilere saygı ve selamlarımı sunuyorum.’’ 

                                                                                         Abdullah ERİN 

                                                                                        Şanlıurfa VALİSİ 

 

Dedim ya; bir insanın yüreğinde tertemiz sevgiler beslemesi için akrabalık veya ticari bağa, makama ihtiyacı yoktur. İnsan isteyince işte Şanlıurfa Valimiz Abdullah Erin gibi yüzlerce kilometre ötesine bile çiçek çiçek sevgisini, duasını gönderebiliyor ve dedim ya; yaşamım boyunca bütün duygularımı açıkça ifade eden bir adam oldum. Belki bu yüzden özellikle beni tanımayanlar herkesle kavgalı olduğumu düşündüler veya doğru konuşmanın işine gelmediği tipler o algıyı yarattılar da birileri beni yanlış tanıdılar. 

Bugün hem de evladımın mutlu gününü noktalayacak güneş doğmadan yine bana yaraşır bir bakış açısıyla kaleme alacağım bu satırlar için hepinizin hoş görüsüne sığınıyorum ama önce Urfa’dan İstanbul’daki düğün salonunu çiçek bahçesine çeviren diğer güzel dostlarıma, büyüklerime teşekkür etmek istiyorum. 

Siverek Belediye Başkanımız Ayşe Çakmak’a, Haliliye Belediye Başkanımız Mehmet Canpolat’a, Karaköprü Belediye Başkanımız Metin Baydilli’ye, Eyyübiye Belediye Başkanımız Mehmet Kuş’a, Bozova Belediye Başkanımız Suphi Aksoy’a, Halfeti Belediye Başkanımız Şeref Albayrak'a... 

Ticaret Borsası Başkanımız ve canım ağabeyim Mehmet Kaya’ya, ŞUSSİAD Başkanı OSB Müteşebbis Heyeti Başkanı değerli kardeşim Mehmet Korkut Polat’a, ŞUSKİ Genel Müdürümüz M.Sadi Güllüoğlu’na, Şanlıurfa BŞ Belediyesi Basın Daire Başkanı kardeşim Mahmut Uçmak’a, Türkiye Kosova Eğitim Ataşesi Şerafettin Turan’a ve elbette yeni tanıdığım ama tanımaktan büyük şeref duyduğum değerli ağabeyim, Şanlıurfa’nın sevilen iş insanlarından Necati Demirkol’a, Mersin'den değerli iş insanı kardeşim M. Cemil Beyaz'a... 

Kocaeli’nin çok değerli iki iş insanı Çetin Yılmaz ve Arif Dağlı’ya, İzmir’den değerli profesörümüz Adnan Tunç’a ve tüm dostlarıma teşekkür ederim. 

BU GÜNLER DOSTU DÜŞMANI TANIDIĞIMIZ GÜNLERDİR! 

Düğün sabahı davetiye ile beraber yaptığım paylaşımda düğün ve taziyelerin var olan dostlukları daha da pekiştirdiğini, husumetlere son verip barışa vesile olan özel günler olduğunu belirtmiştim. Kaldı ki davet ettiğim tüm değerli Şanlıurfalı ve İstanbul dışındaki dostlarıma pandemi ve uzaklık nedeniyle katılamamaları halinde gönül koymayacağımızı özellikle belirtmiştim. Lakin, böyle bir düğünde dostunun, kardeşinin, arkadaşının, akrabanın sevincini paylaşmak için ille de fiziken katılmak gerekmiyor ki... 

Bir mesaj, bir çiçek dünyaya bedel değil midir? 

Bu bağlamda bırakın benim gibi kendisine emek vermiş bir gazeteci ve sanatçıyı; neredeyse tüm düğünlere çiçek gönderen BŞ Belediye Başkanımız Zeynel Abidin Beyazgül’ü kırgınlıktan muaf tutuyorum zira tasarruf genelgesi BŞ Belediyemizin bütçesini derinden sarsmış olacak ki bir çiçek bile gönderemediler. Oysa önceden söylemiş olsalar bu mağdruiyetlerini kendileri adına ben ödemeyi yapardım. 

Hakeza her merhabamızda şahsıma kardeşim diyen Şanlıurfa Milletvekili M.Ali Cevheri’nin de kendi evladının düğünü olması hasebi ile iki çiçek ağır gelirdi.  

Dedim ya, insan böyle günlerde dostunu, düşmanını, kimin samimi olup olmadığını görüyor. Bu bağlamda makalenin başlığına kızıma teşekkürü yazdım zira 4 yıl boyunca belki de ailesinden çok savunduğum, bu yüzden mahkemelik olduğum eski Ceylanpınar Belediye Başkanı Abdullah Aksak’ta gayrı gönül defterimden sildiklerim arasındadır. 

UZAKLARI YAKIN EDENLER VE UZAKLAŞTIKLARIM! 

1.200 Kişilik düğün salonunu dolduran, dört bir tarafını çiçek bahçesine çeviren dostlarımı gördüm de Eyyüp Güneş ve Gülhan Sinanlı kardeşlerim olmasa salonda tek Urfalı olmamış olacaktı. Kocaeli, Antalya, İzmir, Trabzon, Edirne, Ankara, Sinop ve daha birçok ilden kalkıp gelen, sevincimizi paylaşan dostlarıma baktım da şeref verdiler. 

Yokluklarıyla ile akrabalık denen kan bağının artık laftan ibaret olduğunu gösterdirdikleri için teşekkür ederim...

Şimdi diyeceksiniz ki, yahu bu da yazılır mı? Yazılır dostum yazılır... Belki de bugüne kadar kimse benim gibi yazmadığı için akrabalık denen lafta kalmış o duyguya benim gibi aptallar emek verirler. 

Ancak benim gibi sevgiyi kan bağına katık eden saflar inanır akrabalığa
Bu hayatta yaşadığımız her an bir tecrübedir aslında ve bugün bir daha akrabalık kisvesi altında duygularımın, emeklerimin sömürülmesine izin vermemem gerektiğini öğremdim

Bugün kimin kimimiz olup olmadığını öğrendiğim gibi dost çetelesini de tuttuk, çakma merhaba listesini de ve bugün sevginin, dostluğun, vefanın, kardeşliğin ne oldığunu gördük
​​​​​
Aylar önces ''ben artık Mısır Huba Huba Aşiretindenim'' dediğimde birileri kızmışlardı. Kardeş bu saatten sonra Marslıyım, Neptünlüyüm ama sizden değilim...

Zira biliyorum ki, orada yaşayan tek bir canlı türü varsa ve vahşiyse bile şu dünyada incindiğim kadar incinmem onlardan. 

Yine Tasarruf Genelgesi nedeniyle bütçe sıkıntısı çektikleri için Hilvan ve Akçakale Belediye Başkanlarımızı ayıplamıyorum. 

NEDEN ÇOK VURGULADIM! 

Bazı insanlar, davetiyelerdi, kınaydı, düğündü son bir haftadır kızımın düğününü gündemde tutmamı pek anlayamadılar ya; izah edeyim zira iki sebebi vardı: 

1- Türkiye’de özellikle kız çocuklarına ve kadınlarımıza yapılan baskılara ve de baba kız arasındaki güçlü sevgi bağına vurgu yapmak, örnek olmak istedim. 

Zira kız çocuklarımızın bu yaşamda en büyük eksikliklerinin toplumda bazen evlat değilmiş muameleleri görmesi içimi hep acıtmıştır. En şatafatlı düğünler erkek çocuklara yapılırken, bazı babalar kızlarının düğünü bir ayıpmış gibi paylaşmaktan bile çekinirken gururla paylaştım evladımın düğününü. 

2- Eğer sizlerde 2 kızını benim gibi yoklukla, dertle, kederle büyütmüş, ideolojik bir duruş sergilediği için saldırıya uğrayıp 5 yıl boyunca bedelini kalbiyle ödemiş kızınızın başında yaşıyor mu, nefes alıyor mu acaba nöbeti tutmuş olsaydınız, beni anlardınız. 

Velhasıl, acısıyla, tatlısıyla, dostumuzu da tanıdığımız ve anne babası olarak başımızın dik durduğu bir düğünle evladımızı yuvasına uğurladık. Allah her anne babaya bu güzel duyguyu yaşatsın diyor, bu düğün sonrası gönül ve telefon rehberimde engelli sayısının çoğaldığını ve çokça silinenler olduğunu belirtmek istiyorum. 

Evet, teşekkür ederim güzel kızım... Yaşamın boyunca adın gibi dik durduğun için, bugüne kadar bana yaşttığın babalık için ve giderken bile çok kişiyi tanıttığın için teşekkür ederim. 

Unutma, baban sol yanında kızım... Seni çok seviyorum

Sevgi ve saygılarımla...