ÖZKAN'DAN KAMUOYUNA ÖNEMLİ ÇAĞRI!

Sevgili dostlar, çok değerli Viranşehir’li hemşehrilerim ,Değerli basın mensupları Bugün Viranşehir'in başlıca sorunlarından birinden bahsetmek istiyorum. Bu, öyle bir sorun ki, sosyal barışımızı ve toplumsal ilişkilerimizi derinden yaralamakta, ekonomimizi ciddi anlamda sekteye uğratmakta, bizleri birbirimizden korkar hale getirmekte ve uzaklaştırmaktadır.

Bölgede yaşayan insanlarımız bu sorunu iliklerine kadar hissetmiş, acısını en derin yerinde çekmiştir. Bu konuyu yıllardır gerekli yerlerde gündeme taşıdım. Şimdi bir toplumsal farkındalık yaratma ve çözüm üretme anlamında basınla yoluyla kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Bu sorun, kan davaları ve kavgalar sorunudur. Bu sorun maalesef ilçemizin de aralarında yer aldığı az gelişmiş, feodal yapının henüz etkin olduğu, aşiret düzen ve ilişkilerinin devam ettiği yerlerinde öne çıkan sorunlarındandır. Üzülerek ifade etmeliyim ki, kan davaları ve kavgalar sorunu Viranşehir'in kanayan bir yarasıdır. Dermanı bulunmadıkça da kanamaya devam edecek ve sosyal yapımızı iyice kangren haline getirecektir. İlçemizde kan davalarına sebebiyet veren kavga ve çatışmaların temel sebebleri; arazi-bahçe sınır anlaşmazlıkları , bireylerin özgüven eksikliği , alacak verecek meselesi , aşiret mühendisliği yapan şahısların egoları ,neye kanaat getireceğini bilmeyen adamların olaylara müdahil olması ve namus/töre kaynaklı sorunlardır.

Allah insanı yaratırken hayvanlardan farklı olarak akıl ve dil vermiştir. Sorunlarımızı mantık çerçevesinde konuşarak halledelim diye

Tüm viranşehir’li hemşehrilerime şunu tavsiye etmek istiyorum. illaki kendimizi bir yere bağlı kalınmasını istiyorsak, Gelin büyük bir aşiret oluşturalım. İsmini de viranşehir’liler aşireti koyalım. Sorunlarımızı çoklu değil bir çatı içinde haledelim. içinde yaşadığımız ilçenin ve insanlarının menfaatine göre kararlar alalım. Arazi-bahçe sınırlarının belirlenmesi sırasında çıkan kavgalar genelde hazine/mera arazilerinin paylaşılması aşamasında olmaktadır. Hızla artan nüfus nedeniyle iyice bölünen tapulu araziler ailelere yetmemekte, bunun üzerine insanlarımız maalesef mera ve hazine vasıflı arazilere yönelmekte ve oraları tarlalarına ilave etme yoluna gitmektedir. Bu aşamada köylüler arasında daha fazla yeri kapma yarışı başlamakta, bu da ister istemez kavga ve çatışmalara sebebiyet vermektedir. Her bir çatışma ise uzun yıllar sürecek ve karşılıklı ölümlere, yaralanmalara ve sakatlıklara yol açan kan davalarının çekirdeğini oluşturmaktadır. Kan davalarına yol açan çatışmaların diğer bir sebebi ise insanlarımız arasındaki borç alacak-verecek ilişkisi nedeniyle çıkan sorunlardır. Üzülerek belirtmeliyim ki, İlçemizin en önemli ve vehamet arzeden sorunlarından biri tefeciliktir. Bu sorun bir ur misali sosyal yapımızı çürütmekte ve toplumsal bünyemizde iyileştirilmesi zor yaralar açmaktadır. Tefecilik ilişkisinden kaynaklı alacak verecek sorunlarının yol açtığı kavgalar bir çok ölümlere sebebiyet vermekte ve kan davalarının ikinci önemli nedenini teşkil etmektedir. Tefeciliğe ve tefecilere savaş açılması aciliyet arzeden önemli bir konudur. Kan davaları nice ailelerin bireylerini kaybetmesine, hapse girmesine, Batı'ya zorunlu göç etmesine, nice kadının dul, çocukların ise yetim kalmasına neden olmaktadır. Bunun yanısıra, bu davalar insanlar arasında korkuya, güvensizliğe, psikolojik bunalımlara, ayrıca ekonomik faaliyetlerde geriliğe, tarımsal üretimin düşmeye yol açmaktadır.

Peki kan davalarının sona erdirilmesi için neler yapılmalı? - Devlet bu kavgalara sebebiyet veren sorunlara bir çözüm bulmalıdır. Örneğin; arazilerin vasıfları yeniden tespit edilmeli, mera vasfını kaybetmiş arazilere hazine arazisi vasfı verilmeli ve köylülere hakperest bir şekilde dağıtılmalıdır. - İlçemizde tefecilik denilen yapısal bozukluk tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Failleri en büyük cezalara çarptırılmalıdır. - Kaymakamımız başkanlığında ilçemiz gerçek kanaat önderlerinden oluşan bir ekip bu toplumsal yaraya çözüm bulmak amacıyla biraraya gelmeli ve sorunu kökten halledecek tedbirler ortaya koymalıdır. - yerel ve ulusal Basınımızda kan davaları aleyhine toplumsal bir bilinç , duyarlılık ve farkındalık oluşturulmalıdır. Kan davası tarafları ayıplanmalıdır. Bu konuda bir farkındalık ve duyarlılık yaratılmalidir. Biliyoruz ki kavga yalan gibi hırsızlık gibi bir kötülüktür.

Çoğu zaman geçici çözüm üreten kanaat öderi dediğimiz insanlar aslında farkında olmadan ateşi daha da alevlendirmekte , taraflar arasındaki sorunu çözümsüz hale getirmektedir.

Çözüm üretmek ,dava halletmek tabiki çok kıymetli bir davranıştır. Çözdüğümüz davalardan dolayı övüneceğimiz yerde bu olaylara üzülmeli ve dava aşamasına gelmeden konuşarak çözüm üretmeliyiz. - Kan davalarının barışla sonuçlandırılması aşamasında aşiret üyesi ailelerden para (béş) toplanması uygulamasına son verilmelidir. Biz, DEVA Partisi olarak, bu sorunu ilk günden bu yana olduğu gibi, bundan sonra da gündemde tutmaya devam edecek ve konunun çözümü yolunda sarfedilecek çabalara her türlü desteği vereceğimizi belirtmek istiyorum.

SAYGILARIMLA

ARPAK MEDYA HABERLER