NE KADAR ZAMANIMIZ VAR!

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal 2021’de izlenecek para ve kur politikasını açıkladı. İyi hazırlanılmış, olması gerektiği gibi, enflasyon odaklı, sade ve vurgulu bir açıklama duyduk.

NE KADAR ZAMANIMIZ VAR!
Editör: Arpak Medya
17 Aralık 2020 - 15:39

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal 2021’de izlenecek para ve kur politikasını açıkladı. İyi hazırlanılmış, olması gerektiği gibi, enflasyon odaklı, sade ve vurgulu bir açıklama duyduk.

İnandırıcıydı, piyasalar tarafından da bulması gereken karşılığı buldu.

2021 yılı Para ve Kur Politikası bir süre önceye kadar bankada başekonomist olarak görev yapan Prof. Hakan Kara’nın dediği gibi “Merkez Bankası fabrika ayarlarına geri döndü.” Artık karşımızda olması gerektiği gibi, hedefi enflasyon olan, araçlarını kullanacağını net bir şekilde ifade eden, söylemi de net bir Merkez Bankası var.

-TCMB’nin 2021 yılında enflasyon hedeflemesi rejimini tüm unsurlarıyla kararlı bir şekilde uygulayacağı vurgulanırken, 2006 yılında başlanılan açık enflasyon hedeflemesine referans verildi. Son 10 yıldaki bütün karmaşık yöntemler ve şeffaflıktan uzaklaşılması bir kenara konularak 15 yıl öncesine dönüldü.

-Metinde “Geçmiş dönem para politikası uygulaması incelenmiş, 2006 yılında açık enflasyon hedeflemesi rejimine geçilirken ortaya konulan çerçeve ve iletişim politikalarının geliştirilerek 2021 yılında etkili bir şekilde uygulanması temel öncelik olarak belirlenmiştir” denildi.

MERKEZ’İ YENİDEN KAZANMAK

-Artık bundan sonrası icraatı görmeye kalıyor.

-Merkez Bankası duruşunu kalıcı hale getirebilir ve icraatlarıyla bunu ispatlarsa, kredibilitesine yeniden kavuşur ve ekonomi adına çok önemli bir kazanım olur. Kaybettiğimiz ülkenin kilit kurumuna, ekonominin yol göstericisine ve cebimizde taşıdığımız paranın sahibine yeniden kavuşuruz.

-İşte burada kritik soru gündeme geliyor. Ne kadar zamanımız var?

-Merkez Bankası’nın yaptığı politika değişikliğinin sonuçlarını vermesi 9 ay ile 18 ay arası zaman alır ki, biz buna yaklaşık bir yıl diyelim. Kurun kontrol altına alınması, enflasyonun düşüşe geçtiğinin görülmesi, ters dolarizasyonun başlaması, rezervlerin artmaya başlaması birkaç ayda olmaz.

-Söylem iyi, kredibilite iyi ama hemen herkes Merkez Bankası’ndan eylem bekliyor. İcraatın oluşması ise belli bir zamanı gerektiriyor. Sonra sıra ekonomik aktörlerin ikna olma aşamasına gelecek ve ardından Merkez Bankası politikalarına uygun davranışları izleyeceğiz.

-Bu sonucu almak için yaklaşık bir yıllık zamana ihtiyaç var.

 

ERKEN GEVŞEME RİSKİ

 

-Bu sırada Türkiye’de bir erken seçimin gündeme gelmemesi gerekir ki, para politikasında erken bir gevşemeye gidilmesin. Merkez Bankası’na tanınan hareket alanı kısıtlanmasın.

-Sıkı para önlemleri sonuç vermeye başladığında reel kesimden yükselecek şikayetlere paralel erken bir gevşemeye gidilmesi ve sıkı duruşun bozulması riski de var. Burada siyasi iradenin acı ilaç söyleminde samimi olması ve bu söyleminin arkasında durması lazım.

-Merkez Bankası’nın fabrika ayarlarına geri dönmesi ve ekonomi yönetimindeki değişmesi, ekonomiyi kurtarmaya yönelik son hamle. Bu hamlenin boşa çıkması halinde geriye herhangi bir seçeneğin kalmaması, siyasi kararlılık için belki yeterli bir neden olabilir.

-Hareket noktasını ekonominin kurtarılması olarak alırsak 2021’de erken seçim gündemden çıkartılmalı. 2023 ortası zaten normal seçim zamanı. Seçimin hazırlıkları önceden yapılacak olması, parasal gevşemenin 2022’nin ikinci yarısından başlayacağı anlamına gelebilir.

 

-Kaldı ki seçimin öne çekilme ihtimali de var. Yani siyasi takvim açısından yaklaşık 1 yıllık zaman var. Başkan Naci Ağbal’ın da “2021 bizim için büyük sınav” demesinin kaynağında bu zaman darlığı yatıyor olabilir.

 

24 ARALIK RİSKİ

 

-Merkez Bankası için önümüzdeki ilk icraat da 24 Aralık’taki Para Politikası Kurulu’nun faiz kararı. Burada Merkez Bankası’nın tavrı ile piyasanın beklentisi arasında bir fark var ve bu durum risk yaratabilir.

-Piyasanın beklentisi 2 puan ve üstü bir faiz artırımı. Beklenti kasım enflasyonunun yüksek çıkmasından ve önümüzdeki aylarda biraz daha yükselecek olmasından kaynaklanıyor. Yüzde 15 civarındaki bir enflasyonu karşılayacak düzeyin yüzde 17 ve üstü bir politika faizi olduğu düşünülüyor.

-Buna karşılık Merkez Bankası kasım enflasyonunun yüksek beklendiğini zaten önceden açıklamıştı. 19 Kasım’da politika faizini yüzde 10.25’ten yüzde 15.00’e yükseltmesinde bu beklenti de vardı.

-Dolayısıyla 24 Aralık’ta beklentisi karşılanmamış bir piyasa ile karşı karşıya kalabiliriz. Ya o zamana kadar piyasa beklentisi düzeltilmeli ya da Merkez Bankası daha geniş bir hareket alanı bulmalı.

- Daha yüksek faiz beklentisine giren piyasaların yeni Merkez Bankası Başkanını testten geçiriyor olduğu da varsayılabilir. “Ağbal’ın eli ne kadar serbest, Cumhurbaşkanı’nın desteği nereye kadar, Merkez Bankası’nın araç kullanma bağımsızlığı ne kadar” diye piyasalar netleştirmeye çalışabilir.

Kaynak: Habertürk


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.