Binlerce asker, yüzlerce tankın yığıldığı sınırdaki fotoğraflar, uluslararası medyada 'Savaşın eşiğinde' ve 'Dünya Savaşı dört hafta içinde tetiklenebilir' başlıklarıyla sunuldu.

Rusya lideri Vladimir Putin, dünyanın gözü önünde silah seslerinin susmadığı Ukrayna sınırına ve Moskova'nın yedi yıl önce el koyduğu Kırım'a binlerce asker gönderdi.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak ise, Rusya'nın tatbikat adı altında sıcak bölgeye 25 tabur ek asker sevk ettiğini belirtiyor. Ukrayna medyası, Donbas'a doğru giden Rus konvoylarının görüntülerini yayınlıyor. Son gelmeyen konvoyları gösteren görüntülerde top bataryaları dikkat çekiyor.

Rus medyasına yansıyan görüntülerde ise, yüzlerce tank ve zırhlı aracın yanı sıra S-400 füze savunma sistemlerinin de Ukrayna sınırına taşındığı görüldü.

Alman Bild gazetesinden Julian Röpcke, video kaydından alınan fotoğrafları "Kremlin'deki bazı aptallar Ukrayna sınırında Rusya'nın en modern hava savunma sistemine ihtiyaç duyulduğunu düşünüyor. MH17 açıkça bu beyler için yeterli olmamış" notuyla paylaştı. MH17 sefer sayılı yolcu uçağı, Temmuz 2014'te Ukrayna üstünden geçerken bir Rus füzesiyle vurulmuş ve 298 kişi ölmüştü.

Yalnızca Rusya değil, Vladimir Putin'in en sadık müttefiki Belarus da Moskova'nın Ukrayna kuşatmasına katıldı ve güney sınırına askeri yığınağa başladı.

Moskova ise, bunca askeri yığınağa ve el konulan Kırım üzerinde helikopterlerin uçmasına rağmen kimseyi tehdit etmediğini savunuyor. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, ordu birliklerinin sınıra yerleştirildiğini söyleyip ekledi:

"Rus ordusu, Rusya topraklarında gerekli görülen doğrultularda ve gerekli görülen şekilde ilerliyor. Bu, hiç kimsede en ufak endişeye yol açmamalı. Rusya, dünyanın hiçbir ülkesi için tehdit oluşturmuyor."

RUS MEDYASI: NATO ASKER GÖNDERİYOR 

Rus medyası ayrıca, Ukrayna'nın Luhanks bölgesine top saldırısı düzenlediğini, acil olarak toplanan NATO'nun ise Ukrayna'ya asker sevk etmeye başladığını ileri sürüyor.

NATO savaş uçaklarının Ukrayna hava sahasında sürekli devriye gezmesine izin verildi. Ukrayna, NATO üyesi devletlerin uçaklarını Donbas'taki sınır bölgesi ve Ukrayna-Rusya sınırı bölgesindeki hava sahasına çekmeyi planlıyor.

Ayrıca, NATO askeri havacılığının Ukrayna'nın hava sınırlarında devriye gezmesinin nasıl organize edileceği de düşünüldü. Baltık Ülkeleri, Romanya ve İzlanda'da bu yapılmıştı. Bu nedenle Rusya sınırındaki gerginliğin ciddi ölçüde artacağı aşikar ancak bu tür eylemlere yanıt olarak, Rusya'nın askerlerini ve bombardıman uçaklarını komşu Belarus'a nakledebileceği söyleniyor.

'TÜRK SİHA'LARI RUS SINIRINA TAŞINAMADI' 

Rusya Savunma Bakanlığı'na yakın avia.pro sitesinde ise Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Türk SİHA'larını Rusya sınırına taşımayı denediğini ancak başarısız olunca Kırım çevresine savaş uçakları gönderdiğini ileri sürdü.

Avia.pro'da yer alan dikkat çekici bir başka haberde ise, Ukrayna ordusunun yine Rus işgali altındaki Kırım çevresine ve Azak Denizi kıyılarına mayın yerleştirdiği iddia edildi.

BU SABAH SİLAH SESLERİ DUYULDU 

Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolü altındaki Donetsk bölgesine hayli uzak konumdaki Pivdenne'de bu sabah silah sesleri duyuldu. Yerel kaynaklar, Rus sınırına yakın noktada el bombaları atıldığını ve ateş açıldığını bildiriyor.

'PUTİN YENİ BİR NORMANDİYA'YA HAZIRLANIYOR' 

Ukrayna medyası ise, Almanya ve Fransa'nın sınırdaki Rus askeri hareketliliğini yakından izlediğini ve taraflara acil bir şekilde tansiyonu düşürme çağrısı yaptığını bildiriyor.

Rus askeri uzman Pavel Felgenhauer, sınırda muharip güçlerin yanı sıra küçük çaplı hava indirme birliklerinin de bulunduğunu söylüyor. Felgenhauer göre, Rusya Odessa ve Mykolaiv'i işgal için Normandiya benzeri bir çıkartma yapabilir.

Rus nüfus ve Rusya yanlılarının ağırlıkta olduğu Donbass bölgesinde (Donetsk ve Lugansk) tek taraflı bağımsızlık ilan edilmesinin ardından, Rusya yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna ordusu arasında çatışmalar 2014'ten bu yana devam ediyor.

Donetsk'e bağlı Şumi kasabasında 26 Mart'ta keskin nişancıların açtığı ateş sonucu dört Ukrayna askeri hayatını kaybetti, iki asker yaralandı. Bunun üzerine Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, uluslararası topluma Rusya'yı 'şiddetle kınama' çağrısı yaptı.

Rusya'nın 'geniş çaplı' bir provokasyona hazırlandığını vurgulayan Ukrayna istihbaratına göre, Moskova Rus yanlısı ayrılıkçıların saldırılarına Ukrayna'nın askeri karşılık vermesini istiyor.

Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ise, Rusya'nın askeri yığınağını bir 'kas gösterisi' olarak tanımlayıp, Moskova'nın bu yolla ateşkes müzakereleri sürecinde baskı oluşturmak istediğini dile getiriyor.

RUSYA AÇIK AÇIK 'YIKIM' DEDİ 

Rusya'dan gelen açıklamalar ise, açık açık Ukrayna'yı tehdit üzerine kurulu. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, 'Ukrayna'nın provokatif eylemlerde bulunmasının ülkede iç savaşa yol açabileceği'ni söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Putin kısa süre önce söylemişti ancak bu sözler bugün de geçerli; Donbas'ta yeni savaş başlatmaya çalışanlar Ukrayna'yı yıkıma uğratır" dedi.

ABD'DEN UKRAYNA'YA PEŞ PEŞE TELEFONLAR 

Bölgede tansiyonun yükselmesi üzerine Washington'dan arka arkaya Ukrayna'ya destek açıklaması geldi. ABD lideri Joe Biden, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'i aradı.

Rusya'nın Donbas ve Kırım'daki 'saldırganlığı' karşısında ABD'nin Ukrayna'ya 'sarsılmaz desteğinin' süreceğini belirten Biden'a, Zelenskiy Twitter mesajıyla teşekkür etti. "Demokrasilerimizin korunması söz konusu olduğunda omuz omuza duruyoruz. Amerikan ortaklığı Ukraynalılar için çok önemli."

Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin Ukraynalı mevkidaşlarıyla telefon görüşmesi gerçekleştirdi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby ise, "Gerilimin ve ateşkes ihlallerinin artmasının yanı sıra, bölgesel gerginliğe ilişkin de NATO müttefiklerimizle görüşüyoruz" dedi.

NATO, Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri varlığını güçlendirmesinden endişe duyulduğunu belirtti. Bir NATO yetkilisi, Moskova'nın barış görüşmelerinin altını oyduğunu ve Temmuz 2020'de varılan ateşkesi ihlal ettiğini dile getirdi.

Rusya'nın 2014'te Kırım'e el koymasıyla Soğuk Savaş'tan bu yana Batılı ülkeler ve Moskova arasındaki en büyük kriz patlak verdi. ABD ve AB, Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımayı reddediyor.