Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın ilgili yazısı şöyle: Dolar kurunda oynaklık yaşanıyor. Kurda TCMB faiz toplantısına kadar yatay bir seyir gözlenebilir. 100 baz puan ya da daha üzerinde bir faiz, kuru yeniden 7.40 - 7.30 bölgesine çekecektir.

Ancak yurtdışı kaynaklı riskler arttığı için gerilemeler sınırlı olacaktır. Commerzbank, 2021 yıl sonu dolar/TL tahminini 8.00’den 8.50’ye revize etti. Kurum, orta vadede politika faizinin yeniden yüzde 15 civarına düşürülmesini beklediklerini bu nedenle Türk Lirası’nda yukarı yönlü bir eğilimin yeniden başlayarak kurun 2021’de 8.50’ye, 2022’de ise 9.50’ye çıkacağını belirtti.

Yerlilerin enflasyon ve kur beklentisi arttı 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Beklenti Anketi’nde cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 11.23 iken, bu anket döneminde 11.54 oldu.

Cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 7.79 TL iken, bu anket döneminde 7.95 TL’ye çıktı. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 7.94 TL iken, bu anket döneminde 8.20 TL olarak gerçekleşti.

Merkez bankalarının haftası 

Önümüzdeki haftaya merkez bankalarının faiz kararları damgasını vuracak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ABD Merkez Bankası (Fed), İngiltere Merkez Bankası (BoE), Japonya Merkez Bankası (Boj) başta olmak üzere 14 merkez bankasından faiz kararı gelecek. Hazine’nin iki günde düzenleyeceği dört tahvil ihalesi yurt içinde izlenecek diğer önemli başlık olacak.

Öte yandan Borsa şirketleri yıllık bilançolarını açıkladı. Hayatın durma noktasına geldiği 2020’de yaşanan pandemiye rağmen sanayi şirketlerinin satışları yüzde 10, kârları yüzde 32 arttı

Borsa şirketleri 11 Mart itibariyle bilançolarını açıkladı. BIST Sanayi Endeksi’ne dahil olan 157 şirketin satışları yüzde 10 oranında artarken kârları yüzde 32 büyüdü.

157 sanayi şirketi 2020 yılında 30.6 milyar TL net kar açıkladı. Karın 28.3 milyar TL’si 20 şirkete ait bulunuyor. 157 sanayi şirketinin 129’u kar açıklarken 28’i zarar etti.

Kaynağına bakıldığındaysa esas faaliyet kârlılığının yüzde 30 oranında arttığı gözleniyor. Firmaların maliyet kalemlerinde artışlar sınırlı olurken, yabancı para varlıkları yabancı para yükümlülüklerine göre daha fazla arttı. En yüksek zarar Tüpraş’a ait. 2019 yılında 525 milyon TL karda olan Tüpraş, 2020 yılında 2.4 milyar TL zarara döndü.

Güçlü iç talep 

Şirketlerin bilançolarındaki olumlu seyirde, özellikle otomotiv ve beyaz eşya sektörleri öne çıktı. Gerek kredi teşvikleri, gerekse artan fiyatların etkisiyle bu iki sektördeki firmaların gelirlerinde artış yaşanırken, bu durum bilançolarına da olumlu yansıdı. İç talep güçlü kalmaya devam etti. Öte yandan petrol, petrokimya ve demir çelik gibi emtiaya dayalı sektörlerde toparlanmanın başlaması bu sektörlerdeki şirketlerin ciro ve kârlarında kuvvetli artışlar sağladı.

Hızlı dijitalleşme 

En yüksek karı açıklayan Ford Otosan’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, karlılıktaki başarıyı faaliyet raporunda şöyle açıklıyor: “Mart - nisan döneminde kademeli olarak tüm yerleşkelerimizde mecburen durdurduğumuz üretime mayıs ayında tekrar başladık.

Ali Koç, yakalanan büyümenin arkasında dijitalleşmeye hızlı uyum, yurtiçi ve yurtdışındaki toparlanmanın etkisi olduğunu belirtiyor. Koç şunları söylüyor: “Son yıllarda dijitalleşme yönünde yaptığımız yatırımların ve çalışmaların katkısı ile uzaktan çalıştığımız süre boyunca tüm iş süreçlerimizi sorunsuz bir şekilde devam ettirdik. Yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki hızlı toparlanmanın yanı sıra aldığımız önlemler, operasyonlarımızın esnekliği ve paydaşlarımızla yürüttüğümüz koordineli çalışmalar sayesinde seneyi finansal ve operasyonel olarak güçlü sonuçlarla kapattık.”

Ali Koç, “Tüm olumsuzluklara rağmen bu dönemde ciromuz yüzde 26 artışla 49 milyar TL, esas faaliyet kârımız yüzde 98 artışla 4.8 milyar TL mertebesine ulaştı. Net kârımız ise yüzde 114 artışla 4.2 milyar TL oldu” açıklamasını yapıyor.

Gelişmekte olan ülkelerden çıkış 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından hazırlanan rapora göre, gelişmekte olan piyasalardan büyük miktarlı para çıkışları yaşanıyor. Raporda, “Para çıkışları 2013 zirvesinde görülen düzeylere yaklaştı” ifadesi dikkat çekti.

IIF, ABD tahvil faizlerinde artışın yarattığı endişelerin teskini için Fed’in retoriğinde değişiklik olduğunun altını çizerken, “Fed piyasanın dikkatini yakın vadeli GSYH’dan uzaklaştırmalı. Şu ana kadar banka ABD’nin orta vadeli büyüme görünümü konusunda çok az şey söylüyorum” şeklinde değerlendirmede bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı dört tahvil ihalesi düzenleyecek 

Hazine ve Maliye Bakanlığı ihale programına göre, 15 Mart Pazartesi günü 17 Kasım 2027 itfalı, 7 yıl (2436 gün) vadeli, değişken faizli tahvili yeniden ihraç edecek. Aynı gün 13 Kasım 2030 vadeli, 10 yıl (3528 gün) sabit kuponlu tahvil yeniden satılacak.

 16 Mart Salı günü 9 Kasım 2022 itfalı, 2 yıl (602 gün) vadeli ve 1 Ekim 2025 itfalı, 5 yıl (1659 gün) vadeli sabit kuponlu tahviller yeniden piyasaya sunulacak. İki günde düzenlenecek dört ihalenin de valörü 17 Mart olurken, tüm tahviller altı ayda bir ödemeli olacak.