Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

YILANNN!

26 Nisan 2023 - 15:58 - Güncelleme: 26 Nisan 2023 - 17:30

Beni az çok tanıyan veya hasbelkader makelelerimi okuyanlar bilirler ki bir meseleyi anlatırken veya bir kelimeyi kullanırken onların bilimsel ve TDK karşılığını mutlaka okurlarımın bilgilerine sunarım. Bu bağlamda bugünki makalemin ana konusuna geçmeden şöyle bir yılan tanımlamasına bakalım istedim.

''YILAN: Yılanlar, Pullular takımına ait uzun, ayaksız etçil sürüngenlerdir. Serpentes alt takımının üyeleri, ayaksız kertenkelelerden dış kulakların ve göz kapaklarının olmayışı ile ayırdedilirler. Bütün pullular gibi yılanlar da, vücudu üst üste binen pullarla kaplı ektotermik amniyot omurgalılardır.

Çok uzun yaşaması, genellikle normal yolla ölmemesi ve kendini yenileme (yılda iki defa kabuk değiştirme, düşen veya kopan organlarını yenileyebilme) özelliğinden dolayı eski dönemlerden beri insanlar yılanların doğa üstü güce sahip olduğunu düşünmüşlerdir (Arapça'da yılan "uzun yaşayan" mânasında hayye kelimesiyle karşılanır, uzun ömürlü kişilere de mecazen hayye denir, bk. Lisânü'l-ʿArab, "ḥyy" md.; Tâcü'l-ʿarûs, "ḥyy" md.). Bu özellikleri yanında yerde kayarak hızlı hareket etmesi, bazı türlerinin zehirli oluşu sebebiyle hem sinsi tabiatlı ve tehlikeli hem de gizemli kabul edilen yılanla ilgili karşıt anlayışlar ortaya çıkmış, bu hayvan bir yandan hayat ve kutsallıkla, diğer yandan ölüm ve kötülükle ilişkilendirilmiştir. Zerdüştîlik (Mecûsîlik) gibi bazı dinlerce lânetlenirken Orta ve Güney Amerika ile Güney Afrika'nın yerli toplumlarında, Sumer, eski Mısır, eski Arap, eski Yunan ve Roma ile Gnostik Hıristiyanlık, Hinduizm ve Budizm gibi dinlerde ve toplumlarda yılana saygı gösterilmiş, hatta tapınılmıştır. Fakat bu kültürlerde de yılanla ilgili birbirine zıt telakkiler yan yana yer almıştır.''

Şimdi gelelim hikaye bu ya; bir yılan ve ateş böceği arasında geçtiği vurgulanan misalimiz ve konumuza:

YILAN VE ATEŞ BÖCEĞİ!

Bir gün bir yılan tam bir ateş böceğini yemek üzeredir ki ateş böceği son bir hamle ile çekilir ve yılana sorar:
-Beni yemeden önce izin verirsen sana bir soru sormak istiyorum. 
Yılan:
-Normalde kurbanlarımın soru sormalarına izin vermem, önemsemem ve ne düşündükleri umurumda değil ama sor bakalım. Der. Bunun izerine ateş böceği:
-Ben sana nasıl bir kötülük yaptım ki beni yemek istiyorsun? 
-Bana kötülük yapmadın evet... Der yılan. 
-Peki, senin besin zincirinde yerim var mı? 
-Yooo! der yılan. 
-O halde neden beni yemek istiyorsun? 

Yılan şöyle bir diklenir ve düşünmeden cevap verir:
-Çünkü senin göz alıcı ve her yeri aydınlatan ışığına tahammül edemiyorum... 
Makalemin girişinde yılan denen varlığın kısa bilimsel tanımını yapmıştım. Pek bilmeyiz ama bu sürüngenlerin biz insanoğlu ile paralellik gösteren benzerlikleri fazladır. 

Mesela yılanların zehirlisi, zehirsizi, uzunu, kısadı, büyüğü, küçüğü, körü, zararsızı vardır tıpkı bizim hırlımızın, hırsızımızın, iyimizin, kötümüzün olduğu gibi... 

Yılanlar ile biz insanoğlu arasındaki en temel fark: Onlar doğa ve yaradılışlarına göre davranırken biz hiç ölmeyecek gibi çoğu zaman bitmeyen hırslarımız ile... 
Yılanlar avlanıp doyduktan sonra ekstradan avlanmazlazlar ama bizim gözlerimiz doymaz. 
Hep daha fazlasını isteriz. Belli bir varlığa, tokluğa ulaşınca bile durmaz, işi abartır ve iğrenç fantazilere vardırdığımız bile olur. 

Kıçını yalatanımıza bile rastlandığı bilinir mesela ama biz dönelim ateş böceği yılan hikayesine. 

GÜLPINAR'IN YILANLARLA İMTİHANI!

Günümüzün Şanlıurfa'sı siyasetinde ateş böceğine saldıran kıskanç yılanlarla en çok mücadele etmiş isim kimdir derseniz; düşünmeden Mehmet Kasım Gülpınar derim.
İnsanların sizleri aşağı çekmek istemeleri, fenalık yapmaları, sizi hedef almaları için ille de onlara kötülük yapmanıza gerek yoktur. Bunun en belirgin örneği yaşamı boyunca bırakın insanı tek bir canlıyı incitmemiş Mehmet Kasım Gülpınar'dır. Hal böyle olmasına rağmen Şanlıurfa siyasetinde en baştaki hedef hep o olmuştut. Çünkü dedim ya, size kötülük yapılması için ille de birilerini incitmeniz gerekmiyor. 

Yılanın ateş böceğine saldırı da, yediden yetmişe ve daha zıçtığı kurumayan yeni yetme siyasetçinin Gülpınar karşıtlığı da aynı gerekçeye dayanır:

Kendisinde olmayan iyilik ve vizyon ışığı. O ışıktır yılanın ve insan kılığındaki yılanların düşmanı. Kıskanma ve asla onun gibi olamama güdüsünün yarattığı öfke, aşağılık kompleksi yani. 

Şanlıurfa'da siyasette var olan veya siyasete ilk adımını atanların çoğunluğunun kendilerine ilk ve tek rakip olarak Gülpınar'ı görme gerekçelerini şöyle bir sıralayalım:

1-M. Kasım Gülpınar, dedelerinden beridir ailece sayısız insana iyilik yapmak gibi bir iyilik geleneğine sahiptir. Bu ışığın gözlerini kör ettiği ve hayatı boyunca kendi komşusuna, kardeşine, çevresine zırnık yardımı olmamış birileri elbette o yılanın güdüsü ile Gülpınar'ı yemek isteyecektir lakin bunu deneyen hiç bir yılan Gülpınar'ın midelerine soktuğu ağır sancıdan ders almamıştır.

2- Mehmet Kasım Gülpınar Türkçe, Kürtçe ve İngilizce başta olmak üzere 6 dili okuma yazma seviyesinde ve ana dili gibi konuşabilmektedir oysa ki hem ana dilleri olan Kürtçe ve Arapça'yı hem de Türkçe'yi dahi doğru dürüst konuşamayan birileri elbette Gülpınar'ın bu evrensel entelektüelliği ışığını kıskanacak ve yemek isteyecektir.

3- Şanlıurfa ve dahi Doğu, Güneydoğu Anadolu halkı hatta Ak Parti'nin muhalifi olan TV kanalları yorumcuları bile Mehmet Kasım Gülpınar'ın parayla, pulla, dünya malıyla, rantla işi olmadığını bilir ve söylerler. Elbette boğazlarına kadar rant, çıkar, tefecilik, hırsızlık, iş ve ihale takipçiliği, nepotizm, sapkınlık batağına bulaşmış birileri Mehmet Kasım Gülpınar'ın temizlik ve aydınlık saçan ışığını hazmedemeyecek ve yemek isteyecektir.

4- Mehmet Kasım Gülpınar dediğimiz kişi Siverek gibi coğrafyanın en güçlü feodal yapılarndan birisine ve dinamiklere sahip ilçesinde Ayşe Çakmakı belediye başkanı yaparak keskin siyasi zekasını defalarca ortaya koymuştur. Elbette bırakın coğrafi anlamda devrim niteliği taşıyan Ayşe Çakmak hamlesini; Ak Parti ve Eroğdan'ın gücü olmasa muhtar seçilmeyecek, siyasi, politik zekadan yoksun birileri Gülpınar'ı yemek isteyecektir.

5- Mehmet Kasım Gülpınar coğrafya ve dahi İstanbul, Ankara hatta Ege'de, Akdeniz ve İç Anadolu'da gittiği her yer, bulunduğu her platformda binlerce, on binlerce kişinin sevgi seli ile karşılanır. Elbette kendi seçim bürosuna kendi eşini, kızını getiremeyen; üç beş ismi toplayamayan birileri Gülpınar'ın halktaki karşılığı anlamına gelen bu ışığı karartmak için yemek isteyecektir.

Mehmet Kasım Gülpınarın bazı siyasi yılanların hedefi haline gelmeleri altından yatan hesutluk, kıskançlık, aşağılık kompleksi ve rant kaygısının belgesi sayabileceğim sayısız kıyas ve örneği sıralayabilirim ama sanırım yukarıdakiler kafi gelmiştir.
Gerçek şudur ki onlar yılan olabilirler ama Mehmet Kasım Gülpınar'ın ışığı ateş böceğinin çok üzerinde bir iyilik, vizyon, karşılık, sevgi içerdiğinden ve birikimi, vizyonu, vicdanı ile bir dev olduğundan asla mideye indirilecek ateş böceği değildir, olmayacaktır.

URFADA NE OLUR?

Gelelim hemen herkesin merak ettiği ve birbirine sorduğu
-Urfa hangi parti kaç vekil çıkarır? Sorusuna ve şahsi analiz ile fikirlerime:
Büyük değişiklikler olmaz ise an itibari ile şahsi fikrim vekil dağılımının Ak Parti 5 HDP 5 CHP 1 MHP 1 ve İYİ Parti 1 olacaktır. Kalan 1 vekil ise tamamen ortadadır.

Elbette bu tahmin kesin değildir ve ben müneccm değilim kaldı ki Urfa seçmeninin tarih boyunca ideolojik bir inanç veya dava bilininin olmadığı, hatır gönül, para ve güç, rant üzerinden oy renklerinin değişkenlik gösterdiği yerde net rakam vermek mümkün değildir ama diyeceklerimiz var tabi.

Birincisi, Ak Parti'nin 5 ve üzeri vekil çıkarması için Mehmet Kasım Gülpınar'ın güçlü bir şekilde sahaya inmesi ve Seydi Emmi'nin özellikle kırsala inmesi olmazsa olmaz durumdadır. İlaveten İbrahim Eyüpoğlu gibi genç, karizmatik ve sevecen bir adayın olması avantaja dönüşebilir ki ben İbrahim'e güeniyor ve değer veriyorum.

İkinci sıra adayı sevgili Emin Önen geçmişte çok başarılı bir bürokrat ve genç bir siyasetçi olarak gelecek vaadedebilir ama Urfa'da oy karşılığı yoktur.

Listede M. Kasım Gülpınar'ın olmayışının dezavantajından tutun da 3 Şeyhanlı ismin olması, OVA diye tabir edilen Arpa bölgesinden ilk altı da temsil edilmemesi, Mehmet Ali Cevheri'ye duyulan tepki gibi birçok eksi diyebeleceğimiz ve oy kabettirecek faktörleri göz önüne almak durumundayız.

Bu nedenle Ak Parti'nin kan kabetmesi kuvetle muhtemeldir.

MEHMET ALİ & BEKİR BOZDAĞ ÇEKİŞMESİ!

Geçmişte kendisine karşı büyük sevgi ve saygı beslediğim Vekil Mehmet Ali'nin önce efsane Necemettin Cevheri'nin krista vazo gibi koruduğu Cevheri soyadı, sonra partisine ve dostlarına verdiği zararları anlamak mümkün değil.

En ilginç çıkışı ise T24 Haber sitesinin köşe yazarının değindiği ve iddia ettiği sözler oldu. Bugüne kadar Faruk Çelik dahil neredeyse Urfalı olmayan herkesin peşinde koşan, bugün listede olmasını kıçtan kaybeden devrik il başkanının Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım'a kendisini empoze etmesine borçlu olan Mehmet Ali Vekilin bugün Bekir Bozdağ'ı ve Urfa'da kendisine ilgi gösterilmesini eleştirmesini çok garipsedim. Yahu Sn. Mehmet Ali Vekil; milletvekili kalmak için neredeyse kapısına gitmediğin Karadenizli, Egeli Ak Partili bakan ve kurmay kalmadı. Şimdi mi Urfacı ve Urfalı aday sevdalısı oldun?

Pek tabi geçen seçimde polis eşliğinde kendi seçim bölgesinden çıkabilen, kendi köyüne seçim çalışmasına dahi gidemeyen Mehmet Ali Vekil'in geçenlerde ''Sn. Cumhurbaşkanından sonra en kalabalık seçim bürosu açılışını yaptık...'' twiti de en az kendisi kadar komik ve saçma aynı zamanda yılanın ateş böceğine saldırındaki o hasetlik ve kompleks refleksiydi...

MHP KAN KAYBETTİ!

Ak Parti'nin kesin seçilecekler sırasında Arap adayın olmaması öncelikle MHP'nin 2 vekil çıkarması algısı yarattı ama Seydi Emminn Menderes Atilla ile olan dostluğu, Abdulhakim Ayhan'ın Ak Parti'ye U dönüşü yapması ve Emin Yetim'in ovadaki güçlü dostlukları nedeniyle geri tepti. 2 Vekil çıkarır dediğimiz MHP Şimdi bir tane bile çıkarmama riski ile karşı karşıya.

Özellikle İbrahim Özyavuz ve bazı Arap siyasilerin dillendirmeye başladıkları Urfa Arap şehridir algı ve söylemi HDP'ye ciddi oy olarak akmaktadır zira Urfa nüfusunun %72'si Kürt %20'si Arap % 6'sı Türkmen %2'si de memur ve diğer etnik kimliklerden oluşur. MHP Urfa Arap şehridir sloganında ısrar ederse Kürtler işi nüfus sayımına dökerler. Kaldı ki Hikmet Başak OVA'da sevilen, saygın bir Ak Parti adayı olduğu için MHP Urfa'da sıfır çekebilir.
Allah bizleri ve sizleri insan görünümlü yılanlardan korusun dilek ve duası ile dostlar...

İYİ PARTİ Emin YETİM faktörü ile 1 vekili cebe koydu. CHP 2'de yapabilir sıfır da çekebilir. 

Rabbim hepimizi insan görünümlü yılanlardan korusun dilek ve duam ile...

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.