Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

DERİN PİŞMANLIK ve SEÇİM!

20 Mayıs 2023 - 00:56 - Güncelleme: 20 Mayıs 2023 - 10:47

-Bana tek bir nasihat vermek isteseydiniz, bu ne olurdu? Dedi genç kız, yaşlı adama. Beklediğinin aksine hiç düşünmeden cevap verdi yaşlı adam. 

-Hata yap ama asla pişman olma! 
1- Hataların seni olgunlaştıracak. 
2- Yaşlanınca en çok pişmanlık yoracak kalbini. 

Belli bir yaştan sonra geri dönüp her şeyi, her ilişkiyi, her meseleyi ve tanıdığın herkesi sorguluyor insan. Koca bir hayatı tek tek inceleyip kalbini yorduğu, telafi mümkün olmadığı halde sürüyle pişmanlıklar bulup yük ediyor kendine. 

Benim de derin pişmanlıklarım var elbette ama kimilerine göre hata olarak nitelendirilen hatta çoğu zaman toplumun tabularına, sokaktaki anlayışa, siyasete ve de en önemlisi yargıya göre yanlışlık, suç kabul edilen hatalarım da var... 

En çokta mahkemelik olduğum hatalarımı sevmeyi öğrendiğimde bir işe yaradığımı hissedip mutlu oldum. 

Pişmanlık meselesine geri döneceğim ancak ülke kamuoyunun günlerdir konuştuğu ve 28 Mayıs gününe kadar heyecanı diri tutacak, sonrasında da çoook konuşulacak milletvekili ve başkanlık seçimime dair birkaç kelam edeyim istiyorum. 

Başkan Erdoğan'ın 30 yıla varan siyasi kariyerinde ilk kez bir seçimde direk balkon konuşması yapamadığından tutun da, milliyetçi oyların artışına, Sinan Oğan'ın beklenmedik oylarına, YSP'nin oy kaybına ve meclisteki milletvekili dağılımına kadar sürü ile analizler yapılabilir, söz söylenebilir elbette lakin benim bu seçimden aldığım en net mesaj şu oldu:

Ülkemizde muhafazakarlık akımı yerini uç, sivri ve ötekileştiren aşırı milliyetçilik akımına bırakmış görünüyor. 

Her ne kadar YSP'nin 1. Parti olduğu Van'da bir sandıkta MHP'ye 188 YSP'ye 1 oy çıktığını gösteren sandık tutanağı komediyası ve YSP ile CHP oylarının MHP ile Ak Parti'ye yazıldığına dair sayısız video, itiraz, tutanak görmüş olsakta milliyetçi oyların arttığı gerçeğini görmezden gelemeyiz. 

Bu arada memleketim Şanlıurfa'da bana, vicdanıma ve mantığıma göre vekil dağılımı şöyle oldu. 

YSP 6
Ak Parti 6
MHP 1
CHP 1

(ki işin gerçeğinin böyle olduğunu da düşünüyorum) Ama tablo 8-4-1-1 olarak tescillendi. 

Deprem sonrası yerle bir olan Maraş'ta oy kullanan seçmen sayısının artmış olması komedyası üzerinde konuşulması gereken ama konuşursak yine kendimizi mahkemede bulacağımız gerçeği var karşımızda. 

Şanlıurfa'ya dair söyleyeceğim en net düşüncem Ak Parti'nin en azından  vekil sayısını koruma başarısında en büyük pay şüphesiz Mehmet Kasın Gülpınar'a aitti. Sonra sırası ile Seydi Eyüpoğlu, Asuman Yazmacı ve basın kısmını yani garip bir şekilde depremde yıkılan memleketini bırakıp SKM ekibi kuran Güvenç'in başarısız SKM ekibini kurtaran BŞ ile merkez ilçe belediyeleri diyorum. 

Dedim ya, bu seçim net bir mesaj verdi: Artık ülkemizde keskin, ötekileştiren, bizden olmayan düşmandır, terörist ve vatan hainidir anlayışında bir aşırı milliyetçi akım hakim olacak. 

Bakınız, aynı yoldaki MHP, İYİ Parti + merkez sağ partilerin oylarına, ne demek istediğimi anlarsınız. Zira merkez sağ partilerinde uzun yıllardır sürdürdükleri dini ağırlıklı argümanlar yerini vatan millet sakarya söylemlerine bırakmış durumda. 

İşte asıl tehlike tam da burada başlıyor diyorum zira Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı ile bu ülke tam bir kardeşlik mozaiği iken bu keskin milliyetçilik korkarım yeni bir kaosun habercisi olacak. 

Tahammül yok! 
Sevgi yok! 
Adalet yok! 
Hukuk yok! 
Özgürlük yok! 

Ortadan ikiye bölünmüş iki anlayışın sert tartışması içinde kalacağız. Alta kalana Allah yardım etsin... 

Tüm bu olup bitenlerin orta yerinde bugüne kadar yürüdüğüm yoldan asla pişman değilim... 

Her geçen gün biraz daha

-İyi ki bu şehirde Mehmet Kasım Gülpınar gibi hala vizyonu, adaleti, vicdanı, bilgi birikimi olan bir isme sahibiz ve iyi ki onu yazabilecek birikime sahibim çünkü şehir olarak boğazımıza kadar pisliğe bulaşmış durumdayız. 

Seks videoları, algı operasyonları, yolsuzluklar, hırsızlık, işsizlik, yoksulluk, fuhuş, madde bağımlılığı ve adaletsizlik peygamberler şehrini rezil, ağır bir karanlığığa gömmüş durumda. 

Gençler umutsuz, anne babalar çaresiz ve uçurumun kenarında dans ediyor, birbirimizi iterek yaşama tutunuyoruz da nereye kadar? 

Adalet dediğimiz Urfa'da bir kadın adı sadece. Bu şehrin savcıları FETÖ'den kapatılan gazetelerin resmi temsilcisi, ofisinde eşi tarafından basılan ahlaksız, belediye başkan yardımcısı ile ortak sözde gazeteciyi eleştirdim diye bana dava açıyor
Şaka gibi... 

Siz hiç kendi şikayetçi olduğunuz dosyanın duruşmasına zorla getirildiniz mi? Bu şehrin savcıları bana bunu da yaptılar! 

Bu ülkenin maliye bakanı utanmadan, sıkılmadan kendisini eleştirdim diye makamı üzerinden bana toplamda 500 bin hukuksuz ceza kesebiliyor, bir işte çalışıyorsam işten atılmam talimatını veriyor. 

Sizce neden? 

Çok basit, bu şehirde yaşanan kirli ilişkilerini, pislikleri, hırsızlıkları, seks videolarını, yolsuzlukları alkışlamadığım için. 

Pişman değilim emin olun. Bugün de yarın da Urfalı olarak bizi ulusal da komik, cahil adamlar sınıfına koyan Nebati ile mücadelem devam edecek ki hukuki olarakta elbette hak ettiği cezayı alacaktır. 

Sizler de pişmanlığın ağır yükünü yaşamak istemiyorsanız doğru bildiğizden asla vazgeçmeyin. 

Devam edecek... 



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.