DOĞRUYA DOĞRU!

Ne çok özlemişiz "Doğruya doğru... " Deyip duruşunu, onurunu, kendisini sevenleri, Allah sevgisini makama satmayanları...

Ne çok özlemişiz aşağıda Libya Halk Edebiyatı örneğinde okuyacağınız İslam Dini üzerinden ekmeğimizi, kanımızı, unutlarımızı çalanların orta yerinde tertemiz duran insanları.

Eyyübiye ilçemizde sadece 2 gün önce toplanan ve Gülpınar, Gülpınar haykırışları ile özlediğimizi türkü gibi çığıran on binlerce insan bir gerçeği gösterdi bize:


İyi insanlar her daim sevilirler...

Elbette o kalabalık ve o kalabalığın sevgi seline boğduğu Mehmet Kasım Gülpınar'ın kürsüden verdiği dersi de iyi okumak gerektiğine inanıyorum.

Bir kere makam hırsı nedeniyle vekilliğe yapışanlara inat, 5 yıl önce vekil olmayacağını seçmene ifade eden bir adamın sözünde durmuş olmasının güzelliğine tanıklık ettik.

Yıllar içerisinde malum bazı kesimlerin Ak Parti Genel Merkezi üzerinden yaptıkları kirli algılara rağmen her saldırıdan daha güçlü çıkan bir adamı seyrettik kürsüde.

Mehmet Kasım Gülpınar Eyyübiye Seçim Bürosu açılışı ve sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitingi aslında birçok anlamda Urfa ve Ak Parti'ye çok değerli mesajlar verdi.

1- Gülpınar yoksa coşku yoktur meydanlarda.
2- Gülpınar'ın bakanlığı bu saatten sonra sadece Urfa'da değil, Ak Parti'nin bölgede güçlü kalmasının teminatı durumunda.
3- Halk artık sömüren, ihale peşinde koşan, iş takipçisi, nepotist, tefeci siyasileri istemiyor...
4- Gülpınar bu seçimde sahaya inmezse ciddi kan kaybı yaşanacak.

O gün Gülpınar fitne fesatçılara, algı operasyonu yapanlara hayat dersi verdi bir kez daha.

Makam için değil, dava için Cumhurbaşkanımın yanındayım dedi mesela.

Mesela meydanda toplanan on binleri gösterip, 5-6 bin oyu var diyenlere sevgi seli ile ders verirken mütevazı bir duruşla 1 oyum var dedi 1 oyu olmadığı halde yüz bin oyum var diyenlere inat.

Doğruya doğru yani, Gülpınar'ın listede olmaması bile heyecanı bitirmiş durumda. Bir de sahaya inmez ise Ak Parti 5 vekil alırsa öpüp başına koysun.

Gelin aşağıdaki edebiyat türünü okuyun. Bu bile Gülpınar'ın değerini anlatmaya yeter diyorum zira çaldıklarını gizlemek için ayak parmakları üzerinde yürüyenlere inat yürürken ses getiren Gülpınar'ımız var bizim.




LİBYA HALK EDEBİYATINDAN

Eve giren adam; evde tek başına yaşayan eşini ağlar halde gördü ve ağlamasının sebebini sordu?

-Kadın: Evimizin önündeki ağaca konan kuşlar beni türbansız görebiliyor ve bu durumda Allah'a karşı günak işlemiş olabilirim; onun için ağlıyorum dedi.

-Adam: Karısının Allah korkusu duyarlılığından çok etkilendi; karısını kucakladı, alnından öptü, kazma kürek hazırladı ve karısını rahatsız eden kuşların konduğu ağacı kökünden söktü.

Adam çalışıyordu; işe gidiş dönüş saatleri belliydi, günlerden bir gün çalıştığı yerde doğan bir arızadan dolayı eve erken geldi, kapıyı açtı ve karısına sürpriz yapmak için sessizce içeri girdi ve hayatının sürpriziyle karşılaştı.

Kuşların onu türbansız görmesinin iffetine halel getireceğini düşünen eşi; aşığının koynunda gününü gün ediyordu.

Adam gördüğü durum karşısında şaşkındı, eşi ve aşığına hissetirmeden ihtiyaç duyabileceği birkaç parça eşyayı aldı, evden çıktı ve önüne çıkan ilk yoldan dönmemek üzere yaşadığı şehri terk etti.

Uzun bir yolculuktan sonra kendisini; kalabalık bir halk toplulu içinde buldu, kalabalıkta herkes şaşkındı ve anlaşılmaz bir uğultu vardı, adam birine yaklaştı ve kalabalığın nedenini sordu?

Kalabalığın nedeni; kraliyet hazinesi çalınmış ve fail bulunamamıştı. Kral; sarayının önüne halkı toplamış ve fail bulununcaya kadar herkesin sarayın önünde kalmasını emretmişti.

Kalabalıkta adamın ilgisini; ayak parmakları üzerinde yürüyen biri vardı ve adam, bu ayak parmakları üzerinde yürüyen adamın kim olduğunu sordu?

Ona; bu adamın kraliyetin din adamı olduğunu, ayağını tam basarsa, istemeyerek karınca ezebileceği Allah korkusuyla ayak parmakları üzerinde yürüdüğünü söylediler.

-Adam: Allah'ım hırsızı buldum beni krala götürün diye çığlık attı; adamı krala götürdüler ve adam krala, hazineyi çalan hırsızın, kraliyetin din adamı olduğu, o değilse benim başımı kesin dedi.

-Kraliyetin din adamını getirdiler; kısa bir sorgudan sonra, karınca ezmemek için parmakları üzerinde yürüyen din adamı hazineyi çaldığını itiraf etti ama! kralın kafasında bir soru kalmıştı, kral döndü ve hazineyi çalanın din adamı olduğunu söyleyen, daha önce hiç görmediği bu şahsa, din adamının hazineyi çaldığını nereden bildin dedi?

Ey kral! sevap kazanmak iddiasıyla davranışlarında Allah korkusunu abartanlar, abartılarını başka suçlarını örtmek için yaparlar dedi.

Güncel yaşamlarında kameralar önünde Allah korkusu pazarlayıp, perde arkasından hakka ve halka ihaneti yaşayanlara gelsin!

Bu sadece Allah korkusu ve  inançları pazarlayanlar için değil,
Her konuda aşırılık gösteren insanların, mutlaka bir şeyi gizlemeye çalıştıkları kesindir.
M. Kasım Gülpınar parmak uçlarında dolaşıp halkı sömüren değil, doğruya doğru diyerek bu zamanda gelecek nesle örnek olan isimdir. O y,zdendir ki gittiği her yerde sevgi seli çağlayarak çoğalmaya devam edecektir.